NASIL BİR SİYASİ PARTİLER YASASI

Sık sık ülkemizde değişmesi gereken bir kokuşmuş 82 anayasası var der dururuz. Ancak bu kokuşmuş Anayasanın yanında ivedilikle değişmesi gereken siyasi partiler yasası, seçim yasaları ve Türk Ceza Kanunu baştan ele alınıp tartışılmalı ve de kökünden değiştirilmelidir. Öncelikle siyasi partiler yasası tam demokrasi yolunda atılacak ilk adımdır. Üyelik yapılanmasının tamamıyla ilçe başkanlarına verilmesi ve ilçe başkanlarının yaptığı üyelerle ön seçim dahil yapacağımız hiçbir kongre demokratik olmayacağından üye yapılanmaları siyasi partilerde olmamalı. Üye olacak kişiler ilçe seçim kurallarına başvurmalı ve orada bulunacak üye kayıt formları doldurulmalı ve de o formlar üzerinde en alt kısımda kayıt olmak istediğiniz parti ibaresi bulunmalı ve tüm siyasi partilerin amblemleri ve isimleri olmalı. Vatandaşta kayıt yapmak istediği siyasi partinin karşısındaki boş kutucuğu doldurmalı. Seçim kuruluna müracaat eden kişinin temiz kağıdını da alıp o forma eklemelidir. Belli bir süreç tespit edilmeli ve örneğin her ayın 5. günü bu formlar tasnif edilip ilgili partilere gönderilmeli ve o kişiler yasal engelleri yoksa o partinin üyesi sayılmalı. Birden çok siyasi partiye üye olmak fiilide önlenmiş olacak böyle bir sağlıklı üyelik yapılanmasından parti içinde yapacağınız her seçim sağlıklı ve demokratik olacağı gibi gerek ilçe gerekse il ve tüm yan kolların seçimleri sağlıklı ve demokratik olacağından kimsenin de seçim sonuçları için söyleyeceği hiçbir söz kalmaz. En demokratik yöntem bu şekilde olacağı kanaatindeyim. Partiler adaylarını mutlaka tüm üyelerin katılımları ile belirlemeli ve bu seçimler hakim huzurunda yani ilçe seçim kurulu gözetiminde yapılmalı delegelik sistemi derhal kaldırılmalıdır. Soruyorum; dürüst cevap verecek birilerini arıyorum. “Hanginiz delege olduğunuzu biliyorsunuz veya mahallenizde nerede seçim yaptınız”. İlçe başkanı eline alacak kalemi ve yazacak Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin tamam delegeler belirlendi. İl başkanı , ilçe başkanı ve birkaç kişi kapalı kapılar ardında liste yapacak ama birde onların gözümüzde büyüttüğümüz vekilleri ve ağalarına da listeyi gösterip efendim bizim listemiz böyle sizin bir emriniz var mı? Tabi ki o da Ahmet’i çıkarın da Süleyman’ı yazın derse, Ahmet gider Süleyman gelir. Yok, yok böyle bir demokrasi anlayışı, utanın artık değiştirin bu ucube yöntemleri. tüm siyasi partilere sesleniyorum bitirin bu yapılanmayı zincirleri tabana kırdırmayın bedelini bu ülke öder. Siz aklınızı başınıza toplayarak o kutsal parlamento çatısı altında bu işi düzeltin yoksa taban kaynıyor bir kıvılcım bekliyor ve o kıvılcımı atacak birçok ülkesini seven insan geri çekiliyor ama bıçak kemiğe dayandı. Genel merkezde güçlü olanlar siyasi partilerin ağa babaları olamaz, olmamalıdır. Teşkilatlar uyum içinde çalışabilmesi için herkese düşen görevi layığı ile yapması için demokrat olun, önce parti içi demokrasiyi hayata geçirin. Yeter bu ülkenin sizden çektiği ucube yasalarla bu ülke insanını yok sayamazsınız. Siyasi istikballer sizin iki dudağınız arasında olamaz, olmamalıdır. Milletvekilleri ahbap çavuş ilişkileri ile belirleniyor ve hiç utanmadan bu vekiller teşkilatların başında demokrasinin kılıçları gibi duruyor. Böyle bir milletvekilliğini hiç yapma gereğini duymadım Allah’ta göstermesin. Milletin vekilini millet seçer Ahmet, Mehmet değil. Sakın bu yöntemle vekil olanlar bana demokrasilerden bahis açmasın çünkü onlar demokratik değil anti demokratik yollardan vekil olmuşlardır. Onlar iki dudak arası vekillerdir. Milletin vekili olamazlar. “Bu halkın önüne ne koyarsam yer” mantığını bitirmeliyiz, tüm siyasi parti üyeleri bence bu konuları tartışabilmeli ve geleceğin siyasi yapılanmasının temellerini en demokrat yöntemlerle atmalıdır. Tabandan şekillenen bir siyasi yapı oluşmalı bunun içinde sadece üye yapılanması ve demokratik yöntemlerle kongreler ve adayların belirlenmesi yapılmalı diyorum ve de yine benden söylemesi yoksa bu işi dibine kadar irdeleyecek mücadelem sürecektir tek başıma da olsam.