Şimdi herkes seçim sonuçlarını değerlendirirken bunun bir kaza golü olduğunu söylüyor. Oysa durum hiç de öyle değil. Seçim 2023 Haziran’ında kaybedilmiştir ancak seçmen her şeye İstemezük diyen CHP’yi yine seçmedi ancak Ak Parti ye de ayağını denk al önümüzdeki yerel seçimlere kadar kendine çeki düzen ver dedi. Ancak bu mesaj da algılanmadı.
Başta izlenen ekonomik politikalar gittikçe katı merkeziyetçi bir anlayışla müteşebbis, girişimciyi zor durumlara soktu hala aynı hatalar yapılıyor. Sıkı devletçi politikaları uygulayan bir ekonomi anlayışı, vergilerin arttırılması, İban numaralarından yapılan havalelerin kontrolü gibi sıkı denetimleri insanları kayıt dışına sürükleyecek olması devletin kazancını arttırmayacak azaltacaktır. Düşünün bir arkadaşınız veya yakınınıza iban ile para gönderdiğiniz zaman onu faturalandırmak zorunda olacaksınız. Örneğin elden aldığınız bir borç parayı İban ile gönderemeyeceksiniz. Bu sıkı politikalar hiç bir zaman faydalı olmamıştır, olamayacaktır da.
Emekli konusuna değinmeyeceğim seçim öncesi çok yazdık ama anlatamadık. Z kuşağı dediğimiz gençler ve emekliler ya sandığa gitmeyecek ya da küçük partilere oy verecek dedik ve dilimi tüy bitti ama anlatamadık. Ak parti hala eski tas eski hamam gidiyor. Sözde teşkilatları değiştirecek ancak teşkilat mensuplarının hiç haberi bile yok. Ahbap çavuş ilişkileri ile değişecek teşkilatlarının geçmişten farkları olmayacaktır, hatta daha büyük sıkıntılara neden olacaktır.
Ak Parti sahtekârlarına daha çok önem verdiğinden bu sahtekârlar her dönem parti yönetim erklerinin başında olmaktan geri durdurulmadılar. Ak Parti emekli oylarından çok kendi içindeki çürük elmaları ayıklamasını bilemedi. Hatta onları kaybetmeyeyim diye üst makamlara taşıdı. Onlarsa partilerini içten yıkmaya devam ettiler, ediyorlar da.
Sahtekâr sözcüğü bana ait değildir. Onu kullanan kim olduğunu herkes biliyor. Ben sadece gerçekleri yazıyorum.
Ak Parti bu seçkinci davranışından kendini soyulamaz, parti içi
Demokrasisini geliştirmezse korkarım ki daha vahim sonuçlarla karşı karşıya kalacaktır. Yeni bir oluşum çıkar ve bu oluşum bütün dengeleri allak bullak eder.
Bizden söylemesi...
Ak Parti önce içindeki bu çürük elmaları temizlemeli çünkü bunlar her seçim döneminde başka partilere çalıştıklarını sağır sultan bile biliyor. Bunu bilmeyen sadece üst düzey yöneticileri mi acaba, hiç sanmıyorum, herkes biliyor ama kaybetme korkusundan kimse herhangi bir işlem yapamıyor.
Yani yapanın yanında kar kalıyor...
Bizden yine söylemesi...
Ak parti kendi kurullarını çalıştırmalıdır. Yoksa kurumsallaşamayacaktır. Örneğin disiplin kurulu çalışamaz durumdadır. İl demokrasi hakem kurulu diye bir kurul var hiç bir işlevi yok süs biberi gibi kenarda duruyor. İşte bu ve bunun gibi sorunlar parti içinde de bir türlü tartışılamıyor konuşulamıyor. Genişletilmiş teşkilat toplantıları kırk yılda bir oluyor sözde parti büyükleri oraya teşrif ederek konuşup teşkilat dinliyor ve teşkilat sorunlarını anlatacak bir Allahlın kuluna söz verilmiyor verilse de korkudan konuşamıyor. Gerçekleri anlatsa başına gelecekleri iyi bildiği için, belki yarın bir işim düşer yapmazlar korkusu hâkim.
Ak Partide olanlar gerçek parti emekçilerine oluyor, onlar hiç bir yere aday değiller sadece adayları omuzlarında taşımasını öğrenmişler. Oysa yapacakları en önemli görev adayların kendi ayakları üzerinde yürümelerini öğrenmek olmalıdır.