Zaman Kaybı

AK Partinin CHP ile koalisyon kurma olasılığı bana göre ortadan kalmıştır. MHP ile de kurulabilecek bir hükümet modelinin de ülkemiz adına önemli bir zaman kaybına neden olacağı kesindir. İzlenebilecek en doğru yol bir erken seçimdir. Ve erken seçim hükümetinin oluşması doğrusunda acil yapılması gereken siyasi partiler yasaları ve seçim yasalarının değiştirilip bu seçimlerin tekrarı yapılmalıdır. Zaman kaybına tahammülümüz yoktur. Ülkenin kaybedeceği bir saniye kalmamıştır. Aslında Ak Parti ile CHP’nin kuracağı bir reform hükümetinin kazanım olacağı kesindi. Ancak bu mümkün görünmüyor. O zaman gidilecek bir erken seçim sonrasında kurulacak hükümetin çözeceği sorunların başında terörün olması büyük talihsizlik. Terör artık haklı bir nedenle yapılmıyor. Terörün nedeni ranttır. Terör rantından beslenenlerin tespiti gerekiyor ve bu bataklığın kurutulması ile ülkenin büyük bir dinamizmi yakalayacağı kesindir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının temiz bir çevrede, tüketici hakları korunarak, güvenli, adaletli, sağlıklı, huzurlu, çağdaş bir şekilde yaşamlarını temin etmek devletin asli görevidir. Bu amaca hizmetle günün şartlarına uygun yasalar çıkartılarak özel ihtisas mahkemelerinin etkin çalışması sağlanmalıdır. Fırsat eşitlik tesis edilmelidir. Devletin bu alana doğrudan katkısı sınırlandırılmalıdır. Derneklerin ve vakıfların işleyişi yeni yasalarla daha geniş kapsamlı ve çağdaş yapıya kavuşturulmalıdır. İş Güvenliği yasaları tekrar gözden geçirilmelidir. Çalışma hayatı ve iş barışının sağlanması amaçlanmalı, bunun sürekliliği için gereken yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Jandarma iç güvenlikten sorumlu bir kurum olarak kırsal polis teşkilatı konumuna getirilip iç işleri bakanlığı bünyesinde organize edilmelidir. İç güvenlik sorunlarında asker hiçbir şekilde görev almamalıdır. Devletin asli görevlerinden olan dış politika ve dış güvenlik ve savunmayı eksiksiz yerine getirebilecekleri konusunda kararlılıkla hareket etmelidirler. Komşularımızla ilişkilerimiz iyi olmalı, sorunların çözümü doğrultusunda gereken somut adımlar atılmalıdır. Ekonomik anlamda; ekonominin itici gücü serbest piyasa ekonomisini özgürce işlev gören birey ve bireysel girişimcilerdir. Bireysel yeteneklerin rekabete dayalı liberal sistemde en iyi şekilde değerlendirilmesine, bireyin ve toplumun yaratıcı gücünnü dinamik müesseselerinin özgürce oluşmasının başlıca nedeni olacağına inanmak gerekiyor. Serbest piyasa modelinin tam anlamıyla benimsenmesi sonucu gelişecek sosyal ve ekonomik yapı, insan refah ve mutluluğunun en sağlam teminatı olacaktır. Devlet ekonomiye kesinlikle müdahale etmemeli, yani devletçilik bitmelidir. Global dünyada oluşan pastadan en büyük payı almanın kriterleri araştırılmalıdır. Hız çağı, eğitim çağı, kalite çağı, ileri teknoloji çağı olmasına rağmen Türkiye hala okuduğunu anlamada 63 ülke arasında 42. sırada. O zaman eğitimde bir aksaklık var demektir. O zaman eğitim kurumlarımızın da yeniden gözden geçirilmelidir. Tekrar ediyorum gidilecek bir erken seçimin sağlıklı olabilmesi için mutlaka siyasi partiler yasası yeniden dizayn edilmeli ve aday belirlemeleri tabandan yapılmalıdır.