Duyuyordum, ama detayını bilmiyordum. Bizim dönemimizde var mıydı, hatırlamıyorum.
Gitseydim, devam etseydim hatırlardım!
Üniversitelerdeki "Yaz Okulu" meselesinden bahsediyorum.
***
Öğrencisiniz.
Vizelere girdiniz,
Finallerde yeterli puanı alamadınız,
Bütünleme hakkınız var.
***
Buraya kadar her şey normal...
Ama sonrasında, bir de "Yaz Okulu" var! Bütünleme de yeterli puanı alamadığınızda,
Hocanız da Yaz Okuluna ders koymuşsa,
Orada da sınava girip geçerli not alma hakkınız var!
***
İki farkla;
Hoca dersi açarsa!
Öğrenci parayı yatırırsa! Yani, işin içinde (azı çoğu bilmem) para var!
***
İşin detayını öğrenmek için tanıdığımız Öğretim Üyelerine sorduk, öğrencilerle konuştuk...
Öğrenciler; "Yaz Okulu, hocaların para kazanması için" diye düşünüyorlar, bunu da açık açık söylüyorlar. Öğretim Üyeleri; "Öğrencileri düşündükleri için yaz okulunu açtıklarını" söylüyorlar, öğrenciler de buna inanmıyorlar.
*** Bu konuyu değerlendirirken öğrendiğimiz bir husus daha oldu.
Dostumuz, arkadaşımız, başkanımız Prof. Dr. Erkan Işığıçok ve Prof. Dr. Özlem Işığıçok, yaz okulunda ders açmıyorlar... "Neden diye?" sorduk, yorum yapmadılar!
***
Yorumu biz yapalım;
Vize, final, bütünleme, normali bu...
Yaz okulu varsa bütünleme niye var!
Bütünleme varsa yaz okulu niye var! Final veya bütünleme sınavları çakışırsa, finalin mazereti ve bütünlemenin mazereti de var!
Şimdi soralım; "Hocam bu ne hal?"
***
Gerisi doğru değil!
Çıktısını bilmem!
Girdisi de helal değil...
*** Yaz Okulu meselesindeki ilkeli duruşları dolayısıyla, Prof. Dr. Erkan Işığıçok ve Prof. Dr. Özlem Işığıçok hocalarımıza, Kalite Birliği tarafından "Milli Duruş Belgesi" verilmelidir...
*** Övülecekler, övülmelidir.
Yerilecekler, eleştirilmelidir.
Yaz Okulu olmamalıdır!
Üniversite eğitimi laçkalaşmamalıdır!
Öğrenciler "Kaz" yerine konulmamalıdır!