Burada yetiştiler.
Bilirim,
Kimilerinin pantolonunu bağlayacak kemeri yoktu!
Birilerinin de insan içine çıkacak medeni cesareti!
Buraya gelene kadar hep eğildiler, burada eğitildiler.
Burada dünyayı gördüler, tüm birikimlerini buradan temin ettiler, hatta dünyayı bile gezdiler!
Kimileri bir cemaatin uzantısıydı, kimileri de siyasetin çanak yalayıcısı!
Buraya girerken de bu ilişkileri kullandılar.
Bilgiyi aldılar, tecrübeyi kazandılar.
İlişkilerini devlet için ve burası için değil, kendileri için kurdular.
Buranın geleceği için değil, kendi gelecekleri için kurgu yaptılar.
Cemaatçi göründüler, dini kullandılar!
Milliyetçi poz verdiler, Türk'e hakaret ettiler!
Sosyal adalet dediler, hepimizi sömürdüler!
Sonra...
Ya emekli oldular, ya da istifa ettiler, buradan temin ettikleri bilgi ve tecrübe ile sahaya çıktılar.
Bir kuruş uğruna, ilk kurşunu buraya attılar.
Yancıydılar, yabancılara değil, buraya rakip oldular.
Korkmadılar, çünkü içerde de, dışarda da arkadaşları değil, yandaşları vardı.
Şimdi dışardalar, ama içerdelermiş gibi davranıyorlar, yandaşları ile paylaşıyorlar!
İçerde ki yandaşları tarafından desteklenip besleniyorlar!
Şimdi diyeceksiniz ki;
"Karamanoğlu, daha da açık yazsana!"
Neyini yazayım, bilmiyorum ki kime kızayım!
Arif olmayana ne anlatayım!
Baltaya kızıyorum, sapı rahat durmuyor.
Sapına söz söylüyorum, balta başımdan gitmiyor!
Arkama bakıyorum, kimse gelmiyor.
En güvendiklerim bile bunlara destek, bize köstek oluyor!
Peki, ne yapacağız?
Susacak mıyız?
Hayır!
Dik duracağız, Uludağ gibi dimdik duracağız.
Susarak şeytanlaşmayacağız!
Dostlara selam, içerdeki - dışarıdaki farketmez;
Liyakatsiz, kalitesiz, kalibresiz olanlarla,
Burayı satanlarla,
Arıyörük'ün mirasına ihanet edenlerle mücadeleye devam...