Yabancı dil çağımızda okulların eğitim sistemlerinin en önemli kısımlarından biridir. Artık İngilizceyi tüm dünyada kullanılan bir dünya dili olarak düşünürsek ikinci bir yabancı dil eğitimi veren okullar daha çok ön plana çıkmaktalar.Yabacı dili Türk öğretmenlerin yanında Yabancı Öğretmenlerle desteklemek ise bu sistemin olmazsa olmazı durumunda. Eskiye nazaran yabancı dilin zor öğrenildiği bir ülke olmaktan artık kurtuluyoruz diye düşünüyorum.Bunu dil öğrenecek gruba bol bol pratik yaptırıp,günlük yaşamla özdeşleştirme yapmalarını sağlayarak, kendilerine güven kazanmalarını ve eskisi gibi konuşmaya çekinen öğrenciler değil,her fırsatta konuşmaya çalışan girişken birer birey olmalarını sağlayarak başaracağız. Dünyada İngilizcenin yanında İspanyolca, Almanca, Rusça,Çince, Arapça, Fransızca öğrenilmek istenen yabancı dillerin ilk sıralarında yer alıyor.Bu sıralama zaman içinde değişebiliyor.
Dünyada İngilizceden sonra en yaygın ikinci dil olan İspanyolca 19 ülkede ana dil olarak kullanılıyor ve 600 milyona yakın insan tarafından konuşulmakta.Almanca ise 180 milyon insan tarafından ana dil olarak konuşuluyor ülkemizle ticaret anlamında bağları bulunduğu için önemli bir yabancı dil niteliğinde. Rusça ve Arapça ise hem Coğrafi konumları hem de Turizm ile Ticaret anlamında ülkemizde gelecek vaat eden dillerin başında yer alıyor. Dünya ticaretine son yıllarda damgasını vuran Çin’in ise dilini bilmek her ülkede o dili bilen kişi için büyük bir avantaj sağlamakta. Çocuklarımızı okullara yazdırırken ya da yabancı dil eğitimlerini aldırırken Dil Eğitimi konusunda nelere dikkat etmeliyiz kısaca değinmek istiyorum. Dil öğretiminde hedefi öğrencilerinin yabancı dil seviyesini Avrupa Dil Birliği seviyesinde tutmak olan eğitim kurumları birinci önceliğimiz olmalı.Ders programlarında,etüt saatlerinde, kulüp çalışmalarında ya da birebir eğitimlerinde yabancı dil saati ne kadar buna bakmalıyız. Öncelikle takım liderinin eğitim felsefesi ve yabancı dil eğitim kadrosunun kimlerden oluştuğunu iyi bilmeliyiz. Planlamalarında uluslararası projelere yer veriliyor mu bunu sormalıyız yetkililere. Programlarının içeriklerini incelemeliyiz. İstediğimiz zaman bilgi alabileceğimiz uluslararası eğitim ofisleri var mı bunu sormalıyız. Uluslararası üniversitelerle işbirlikleri var mı bunları incelemeliyiz.Liselerinde çift diploma ve öğrenci değişimi programları bulunuyor mu bunu öğrenmeliyiz.Dersler dijital materyallerle destekleme yapılıyor mu ya da Global Scribes (UNESCO’nun Online yazarlar platformu) gibi öğrencilerine farklı bakış açıları kazandıracak ne tür faaliyetleri var bunlara bakmalıyız. Son olarak da Uluslararası sınavlara katılım sağlanıyor mu iyi araştırmalıyız. Mesela Cambridge English Sınavları Cambridge Üniversitesinin 7-12 yaş grubuna sunduğu Young Learners(Starters,Movers,Flyers) eğlenceli ve öğrenmeye teşvik eden sınavlar. Bunlardan başka Akademik düzeyde diyebileceğimiz sınavlar olan KET (Key English Test), PET (Preliminary English Test) ve FCE(First Certificate in English).Bu sınavlar için mutlaka seçenek sunulmalı çocuklarımıza.
Çok seçenek her zaman bir avantajdır.Elbette en iyisini tercih ederken bizlerin ihtiyaç ve fikirleri ön plana çıkıyor.Neresi olursa olsun ama içeriğinde yukarıda belirttiğim hususlar mutlaka olmalı diyerek ’’Bir lisan,bir İnsan’’sözünü hatırlatmak isterim.
Selam ve Saygılarımla