Bu seçim sadece Türkiye’nin değil, umudu Türkiye olan tüm mazlumların da seçimidir”...
24 Haziran’da bizim gibi milyarlarca mazlumun da kaderini ilgilendiren bir seçim yapılacak.
Bu seçimin ne kadar önemli olduğunu Karadağ’lıların serzenişi bize çok net gösteriyor. Şu Balkanlardaki Karadağ’lıya bakın: Bu yıl (2018) Nisan ayında10 kişilik bir turist kafilesi Karadağ’da turistik yerleri ziyaret ederken, bölge halkı kafilenin etrafında toplanır, ön taraftan biri, “Siz Türk müsünüz?” diye sorar. “Evet, Türk’üz” diye cevap gelince, Karadağ’lı açar ağzını yumar gözünü: “hemen ülkenize geri dönün” diye çıkışır… Cevap veren… Şaşırır, “Hayırdır, bir kabahatimiz, bir yanlışımız mı oldu ne yaptık?” der.
Karadağlının cevabı aynen şöyledir:
“Sizin lideriniz kelle koltukta bağımsızlık mücadelesi verirken, sizin ülkeniz ümmetin kaderini ilgilendiren bir seçime hazırlanırken, buralarda gezmeye utanmıyor musunuz? Gezip eğleneceğinize, biraz onurlu olun, gidin seçimi kazanmak için çalışın” der gözyaşları ile… Ya sen Türkiyeli kardeşim…
Tunus’u bilir misin kardeşim?…
Hangimizin evinde Tunus bayrağı var?
Tunus’ta, her evde Türk Bayrağı olduğunu bilir misin sen?
15 Temmuz darbe girişiminin gecesinde, Tunus sokaklarında 20 bin kişinin ellerinde Türk bayraklarıyla meydanlara fırladığını biliyor muydunuz?
Dile kolay, 20 bin Türk Bayrağı ve Tunus sokakları… Yaaa Türkiyeli kardeşim…
Bugün o mazlum coğrafya kan ağlıyor. Türkiye bu coğrafyada bir barış ve istikrar adası. Mazlumların umudu…
Büyük bir dünya liderin insanımıza ve tüm insanlığa umut olan yürüyüşüne omuz vermek, beraber yürümek şanlı tarihimize karşı sorumluluğumuzun bir gereği değil mi”?
Şimdi ayağa kalkma ve mazlumlara da umut olma zamanı…
Keşke içimizde olan ve eften püften sebeplerden ötürü kırgın olduğunu, AK Parti’ye “hainler dışında” “Cumhur ittifakına oy verip milletvekillerine oy vermeyeceğini söyleyen bizim insanlarımız da olayı bu kadar net görebilse… Ahhh…
“Allah bu güzel vatanı korusun”…
“Bir olmamız diri olmamız ve hep birlikte Türkiye olmamız” sadece bizin için değil…
Düşman o kadar çok ve öyle sinsi ki, şu dönemde en çok ihtiyaç duyulan bir olmak, beraber olmak…
Mesele ne siyaset ne de seçim, vatan savunması, vatan...
Daha sonra siyaset yapın – ne yaparsanız yapın ama 24 Haziran’da hepimiz vatanı savunan birer asker olmak zorundayız. Çünkü, oyun büyük ve bu oyunu bozmak bizin elimizde…
Tedbir kuldan takdir Allah’tan…
Selam ve dua ile…