Değerli Dostlarım Bugün 14.06.2024 Mübarek CUMA günüdür. Gördüğü iyiliğin, kadrini bilmeme, kendisine yapılan iyiliği veya eline geçen nimeti inkâr etmeye NANKÖRLÜK denir.
Her insanın içinde az veya çok nankörlük vardır. Nankörlük sana verilen emekleri hor görmek demektir. Kişi o kadar bencildir ki, ona verilen emeklerin değerini bilmez ve teşekkür etmek yerine emek vereni kötüler.
Nankörlük bencillik, kıskançlık, hırs, öfke ve nefretten kaynaklanır. Nankör kişi insanlığın yüz karasıdır ve en alçak yaratıktır. Nankör kişi hiçbir zaman başarılı mutlu olamaz ve teşekkür etmek nedir bilmez, bu nedenle kaybetmeye mahkumdur; Nankörlükle sürekli karşılaşmanızın nedeni günümüzün insanının bencil ve çıkarcı olmasıdır. Nankörlük bir karakter arızasıdır.
Nankörlüğü tarif eden bir hikaye
Bir tilki ırmak kenarında karşıya yüzerek uygun en kısa yoldan nasıl geçebilirim derin düşünceleri içerisinde iken yılana rastlar. Yılan da karşıya geçmek istemektedir. Dost görüntülü güler bir yüzle, yılan tilkiden yardım ister. Tilki; “Yılan kardeş, ikimizin gayesi de aynı, ikimiz de karşıya geçmek istiyoruz, sarıl boynuma yüzerek karşıya geçelim” der ve yılan tilkinin boynuna sarılır, ırmağa atlayıp yüzmeye başlarlar. Yılan bu ya, karşı kıyıya yaklaştıklarında yılan tilkinin boğazını sıkmaya ve boğmaya yeltenir. Nefesi kesilen tilki neden yaptığını sorunca: Yılan; “tilki kardeş, benim cibilliyetim böyledir. Ben yılanım. Karakterimin gereğini yapıyorum. Ben kişiyi boğmak için boğazına dolanırım.” Der ve beraber boğulmak pahasına tilkinin boğazını sıkmaya devam eder. Tilki; “anlaşıldı beni boğmaya kararlısın, helalleşelim bari, ölmeden uzat da dostumun gül yüzünü göreyim, vedalaşalım” der. Yılan, gözü dönmüş, küstahlık ve şımarıklık içinde, ahmakça başını uzatıp tilkiye baktığı anda, atik bir hareketle kurnaz tilki yılanı başından ısırır öldürmeden hızlı bir şekilde ırmak kenarına düz bir şekilde uzatıp şöyle der: Dost dediğin, işte böyle olmalıdır. İyilik yapana kötülük yapmak; nankörlüktür.
Nankörlüğü yakın akraba ilişkilerinde, mesleki ilişkilerde, komşuluk, arkadaş ilişkilerinde, siyasette sıkça görebiliriz. İnsan yakınında olan, güvendiği zaman ve emek harcadığı, değer verdiği birisinden nankörlük görürse, daha çok üzülür. Nankör insanlar iyilik bilmez, ucuz insanlar olarak değerlendirilir. Unutmamak gerekir ki: “insanın ucuzu, insana pahalıya mal olur!” Pahalıya mal oldu diye bu bedeli kızgınlıkla, başkalarına ve kendimize ödetmememiz gerekir. Aynı güneş aynı bahçedeki elmayı tatlandırırken, biberi acılaştırıyor. Kabahat güneşte değil mayadadır, karakterdedir. Nankörleri göreceğiz ki; erdemli olanların kıymeti bilinsin. Zaten nankörün, soytarının ömrü, kralın ömrü bitene kadardır. Krallıklarla birlikte nankörlükler, soytarılıklar da biter. Karakteri menfaatlerine göre şekillenen zavallı nankör insanlar var. her şeye fiyat biçer fakat hiçbir şeyin asıl değerini bilmezler. Nankörlük, zayıf insanların işidir. Nankörlük insanlar arasındaki güveni ortadan kaldırır ve insan ilişkileri zayıflar. Empati azalır nankörlük gören kişi mutsuz olur ve kendini hep kötü hisseder.
Nankörlükle başa çıkmak için kendimizi başka insanların yerine koyarak empati yapmalıyız bize iyilik edenlere minnet duymalıyız ve onların büyük iyiliklerini görmemezlikten gelmemeliyiz. İnsanlarla aramızdaki iletişimi güçlendirmeliyiz. CUMA mız mübarek olsun. Hayırlı CUMA lar dilerim. Malik BİBER