Değerli Dostlarım Bugün 30.09.2022 Mübarek CUMA günüdür Bir kişinin ona verildiği iş ya da amaç üzerinden o işe bağlılığını, yeterliliğini ve uygunluğu ile yaraştığını göstermeye LİYAKAT denir.
Liyakat ve ehliyet, toplumda üstlenilen görev ve sorumlulukla, görev ve sorumluluk da emanetle doğrudan bağlantılıdır. İnsanlar, öncelikle birbirlerine emanettirler. Üstlenilen görev ve sorumluluk, emanetin üstlenilmesi demektir. Bu çerçevede liyakat, emaneti üstlenebilme, taşıyabilme bilincine ve diğer insanî niteliklere sahip olmaya işaret etmektedir. Bir makama veya göreve atanmada liyakat ve ehliyet sahibi olma, adaletin, toplumsal ve siyasal adaletin bir gereğidir. Adalet, liyakat ve ehliyet sahiplerine görev veya makam verilmesini gerekli kılar. Toplumsal ilişkilerde, siyasette, yöneten-yönetilen münasebetlerinde liyakat ve ehliyet ilkesi yürürlükteyse, o toplumsal evrende adalet yürürlükte demektir. Adalet, liyakat, hakkaniyet ve ehliyet esaslı görev vermelerle toplumsal eşitsizlikleri de dengeleyen bir sistemdir. O halde liyakat ve ehliyete dayalı makam verme, toplumsal adaletle doğrudan ilgilidir. Adalet ile toplumda hangi insanın ne gibi liyakat özelliklerine sahip olduğu, neleri hak ettiği ve sahip olduğu ehliyet durumuna göre hangi mevki, görev ve makamı hak ettiği gibi hususların belirlenmesinde temel bir ölçüttür.
Liyakat insanın üstlenilecek görevi hak etmesi, ona layık olmasıyla ilgili bir özelliği ifade ederken, ehliyet kişinin verilen veya üstlenilen görevle uyumunu, denkliğini, o görevi yapabilecek donanıma ve yeterliliğe sahip olma özelliğini ifade etmektedir. Bu bağlamda liyakat, daha çok kişinin görevle bağlantılı olarak kendi kişisel özellikleriyle ilgili iken, ehliyet daha çok kişinin görevle ilgili yetkinliğiyle ilgili olmaktadır.Her topluluğun bir başı bulunduğu gibi, ailenin de bir başı olmalıdır. Genelde erkekler ailenin büyüğü, reisi olarak kabul edilirler. Eğer kurulan yuvada kadın daha liyakat sahibi ise, aileyi daha iyi çekip çevirebiliyorsa aile yönetiminin ona bırakılması uygun olur. Bu, karı ile kocanın arasında yaşanacak olan bir şeydir. Bunun neticesinde mutlu, huzurlu, sağlıklı bir yuva kurulmuş olur. Bu tür ailelerden sağlıklı çocuklar yetişir ve sağlıklı bir toplum meydana gelir.Aileden daha geniş topluluk, köylerdir. Köylerde de aynı şekilde bir baş gerekir. O baş ise, köyün muhtarıdır. Köylüler kendi aralarında en ehil, en liyakatli, en yararlı olacak bir kişiyi muhtar olarak seçecekler. Bu kişi, erkek olabileceği gibi kadın da olabilir.
İlçe ve illerde de aynı şekilde ehliyet ve liyakat bilinci ile belediye başkanları seçilmelidir. Bunun için mutlaka halk eğitimli olmalı ve bilinçli bir şekilde topluma yararlı olacak, hizmet edecek liyakatli ve ehil kişileri seçmelidirler.Ailede, köyde, ilçede, ilde, bölgede ve ülkede bu seçimler yapılırken, mutlaka ama mutlaka halkın iradesine engel olunmamalıdır. Kadın veya erkek fark etmez, liyakatli, ehil, hak ve adalete uygun hareket edecek, halka hizmet edip toplumsal ve barışı sağlayacak kişiler tercih edilmelidir.
Emanetin liyakat ve ehliyet sahibine verilmesi durumunda, toplum hayatında; ailede, ekonomide, siyasette, dinde, eğitimde, hukukta sadakat, eminlik, şeffaflık ve adalet geçerli olur. Bunların geçerli olduğu bir toplumsal sistemde insaf, güven, adalet duygusu, moral ve motivasyon güçlü olur; daha da önemlisi bunlara bağlı olarak her boyutta sağlıklı üretim olur. Muhakkak ki ALLAH size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğin zaman, adaletle hükmetmenizi emretmektedir. ALLAH size en güzel bir şekilde öğüt vermektedir! Şunu kesin olarak bilin ki ALLAH , her şeyi işitmektedir ve görmektedir.” (Nisa 4/58).
Emanetin, iş ve görevin liyakat ve ehliyet sahibi kimseye verilmemesi durumunda o işe emanet gözüyle bakılmaz; o işin gereği layıkıyla ve hakkıyla yerine getirilmez. Bu durumda toplumda emanet bilinci zayıflar, insaf ve adalet duygusu azalır; güven ve sadakata dayalı ilişki zedelenir; meşrûiyet ilişkisinde kayıplar meydana gelir. Daha ileri boyutlarda emanete ihanet edilir hale gelir; bu da toplumsal çöküşü hızlandırır.
ALLAH ’ım! Bizlere verdiğin emânetlerin hakkını liyakatle edâ etmeyi ve Yaratan’dan dolayı yaratılanlara hizmet eden insan”lardan olabilmeyi nasîb eyle! CUMA mız mübarek olsun Hayırlı CUMA lar dilerim Malik BİBER