Son günlerde birçok fabrika bacasının tütmediğini üzüntüyle izliyoruz. Yılların birikimleri bir anda yok olup gitmesi hem ülke ekonomisi hem sosyal yaşam allak bullak oluyor. Devletin kamburuna bir büyük yük daha ilave oluyor. Manisamız bir tarım kenti olmasının yanında aynı zamanda bir büyük sanayi kenti ve bu kent genelde İstanbul orijinli iş adamlarıyla şekillenmiş sanayisi ile Avrupa’da yatırım yapılabilecek en önemli şehirlerin başında gelen bir yatırım kenti.
Sanayi fotoğrafına baktığımız aman genelde Manisamızın öz değerleri iş adamlarımız yan sanayi olarak, işlev gördüklerini gözlemlemekteyiz. Organize sanayide Manisalı iş adamlarımız tek tük ve yok sayılabilecek düzeydedir. Manisamızın bu değerleri de ne yazık ki Manisalılarımıza iş imkanları ve sosyal düzeyinde önemli kazanımlar sunmalarına rağmen örneğin, İstanbul firmaları vergilerini bile İstanbul Defterdarlıklarına ödemeleri yanında beyaz yakalılarını da İzmir, İstanbul gibi yerlerden getirdiklerini hepimiz biliyoruz. Manisamızın yetiştirdiği müteşebbis ve girişimcilerimize ne kadar sahip çıktığımız son Hakkı Bayraktar olayı ile yine üzülerek, ifade edeyim ki gün yüzüne iyi bir tablo çıkmadı. Hakkı Bayraktar tüm elemanlarını Manisa’dan seçmiş Manisamızda bu kadar katma değer üretmiş 580 insan istihdam etmiş her yıl Türkiye ekonomisine artan oranda değer katmış bir girişimci. Ben İsmail Aydın olarak her gittiğim yerde gerek dürüstlüğü, efendiliği ve insanlara olan yaklaşımı ve de emeğe olan büyük saygı ve sevgisinden övünerek bahsettiğimi belirtmek isterim. Hakkı Bayraktar, Türkiye’de ender kalan gerçek sosyal demokrat bir anlayışın en örnek gösterilebilecek örneklerinden biriydi. Dünya görünüşünüz ne olursa olsun, sizi hor görmeyen bir hoşgörü anlayışı vardı ve herkesle oturur konuşur, sohbet ederdi. Aidiyet duygusu ağır basar alışverişlerini genellikle Manisalılarla yapmayı tercih ederdi.
Sosyal bir kişiliği vardı, STK’lara önem verir ve Manisa’nın tanıtımı konusunda önemli görevler üstlenirdi. Hakkı Bayraktar kısaca anlatılabilecek bir Manisa profili değildi. Birkaç gündür Manisa’nın gündeminde Hakkı Bayraktar var. Üzülerek ifade ederim ki, Manisa’nın öz evladı Yuntdağlı Hakkı Bayraktar sanki bu Manisa’ya hiçbir fayda sağlamamış gibi işleri bozulunca tukaka oluverdi.
Dedikoduların önü arkası kesilmiyor, yok şu kadar para kaçırdı, yok şu kadar kişinin hakkını yedi gibi inanın ipe sapa gelemeyen dedikodular… Yahu Hakkı Bayraktar az mı çalıştı? az mı insana istihdam sağladı? Az mı insan onun ekmeğini yemedi… Hiç yakışmıyor bu tür laflar…
Hakkı Bayraktar bunları hakkedecek bir kötülük kimseye yapmadı. Koskoca Manisa Hakkı Bayraktar’ı kurtarmanın yollarını aramak yerine bu dedikoduları üretmesi hiç mi hiç yakışmıyor!
Manisamızın böyle girişimcileri böyle müteşebbisleri olması gerekiyor ama bunları ayakta tutamıyoruz. Tıpkı Manisamızdan dünyaya açılan tek penceresi Manisa Medya TV’nin kapanışını görmezden geldiğimiz gibi. Şimdi de Hakkı Bayraktar daha önceleri, yine organize sanayimizde dev kuruluşlardan biri olan Kurtoğlu Plastik’e sahip çıkamadığımız gibi. Şimdi ben tüm Manisa’yı göreve çağırıyorum. Hakkı Bayraktar’ın Manisa’ya kazanımlarının en az bir bölü dördünü kendisine iade edelim. Dedikodu üretenlere de bu ayıbın yettiğini söylemekle yetineceğim.