“Hadi gel yıkalım şu Süleymaniye’yi desen,
İki kazma kürek, iki de ırgat gerek,
Ancak hadi gel yapalım şunu geri desen,
Bir Sinan, bir de Süleyman gerek.”
Mehmet Akif sanki bu günler için bizleri uyarıyor…
Yıkmak kolay… Yapmak ise çok zordur…
Her can sıkıldığında “yıkmaya” yönelenin büyük zararlara uğraması ve de uğratması mukadderdir.
İnsan, “pişman olacağı” işler yapmamalı…
Diğer canlılar “pişmanlık” nedir bilmez...
İnsanoğlu, “İmar”la görevlendirilmiştir. Yıkmakla değil…
Gün Birlik Günü, zaman birlik zamanı…
İçimizde ve dışımızdaki her türlü tuzak, oyun ve düşmanlara karşı birlik zamanı...
Zaman parti, siyaset,… düşmanlık zamanı değil…
Şimdi bırakın tüm hesaplarınızı, kininizi, öfkenizi…
Partiniz ne olursa olsun…
Zaman; Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasında dağ gibi durma zamanı…
Aklı başında olan ve ideolojik saplantıları ile önyargılarını bir kenara koyabilen herkes, 24 Haziran sonrasında istikrarın ve huzurun egemen olması için bir ve beraber olma zamanı.
Lafı evirip çevirmenin ve kelime salatası yapmanın zamanı değil. Erdoğan'ın birinci turda yarışı kazanıp yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesi aklın gereği ve ülkenin hayrı içindir.
Bir olmamız diri olmamız ve hep birlikte Türkiye olmamız sadece bizin için değil, ümmet-i Muhammet’in hayrına…
Düşman o kadar çok ve öyle sinsi ki, düşmana fırsat vermemenin tek yolu; birbirimize kenetlenmektir.
Mesele ne siyaset ne de seçim…
İleriki zamanlarda hangi siyasi arenada olursanız olun fakat 24 Haziran’da vatanı savunan birer asker olmak zorundayız.
Ey bu vatana gönül vermiş olan vatan, millet, bayrak, ezan sevdalıları gün bugündür. Ülken için, geleceğin için, evlatların için her ne iş yapıyorsan daha iyisinin olması için, bu zor dönemde oyuna ve sandığa sahip çıkarak tarih sayfasındaki yerini sen de al! Unutmayalım ki Türkiye düşerse, İslam Dünyası ve dünyadaki bütün mazlumlar düşer!
Oyun büyük, bu oyunu bozmak bizin elimizde…
Tedbir kuldan takdir Allah’tan…
Selam ve dua…