12 Eylül darbesi ile beraberinde getirilen 82 Anayasası öncelikle anti demokrat, yasaklayıcı, baskıcı totaliter yapısıyla 1982 yılında silahların gölgesinde yapılan bir referandumla oylanarak kabul edildi…
Bu faşist bir yapının ürünüydü ve bu anayasa gelecek ilk sivil iktidar bunu değiştirir umuduyla bu güne kadar bekledik. Tam 41 yıl oldu ne yazık ki beklenen olmadı.
Anayasa bir türlü değişmedi.
Nedeni siyasi partilerimiz danışıklı döğüş içine girerek bazı maddeleri değiştirip bu anayasayı da yamalı bohçaya çevirmişlerdir.
Türkiye’de değişmeyen sadece Anayasa mı?
Elbette hayır…
Siyasi Partiler Yasası da hiç değişmediği gibi değişeceği de yok.
Bakalım Siyasi partilerimize,
Hangisi bu konuya değiniyor?
Maalesef hiç biri değinmiyor.
Çünkü bu yasa tam bir sulta yasası...
Bir parti kur Genel Başkan ol ve istediğin yap…
Yardımcılarını seç buna kimsenin itirazi yok. Çünkü bir yönetici birlikte çalışacağı kadrolarını oluşturmak en doğal hakkı.
Ama yetmiyor MKYK sını kendi belirliyor. İl Başkanlığını hatta il yönetimlerini, ilçe yönetimlerine kadar belirleniyorsa, burada parti içi demokrasilerden bahsedilebilir mi?
Dolayısıyla parti içi demokrasisi olmayan partiler ülkelerine de demokrasiyi getiremez.
Sık sık Genel Başkanlara methiyeler yağdıran Milletvekilleri elbette genel başkanlığına övgüler yağdıracaktır ama bunu yalakalık boyutuna taşımamak gerekir.
Geçenlerde bir milletvekili Ayakkabı yalamaktan bahsedince diğer partiler hemen ayaklandı ve müthiş bir kampanyaya girdiler. Oysa kendileri çok farklıymış gibi…
Adam doğruyu söylemiş.
Her darbe sonrası Milletvekili olmak için kurucu meclise girmek için generallerin postallarını yalayanları az mı gördük.
Onlara postal yalayıcıları derledi.
Neden; çünkü vekil olmanın yolu Generallerden geçiyordu da ondan.
Şimdi değişen ne diye sorarsanız, o zaman generaller belirliyordu
Şimdi Genel Başkan ve etrafındaki birkaç kişi...
Ve bu yasa bir türlü değiştirilmiyor.
Neden?
Çünkü lider sultası var.
Muhalefet partileri ne diyor” tek adam”
Kendileri çift adammış gibi…
siz Milletvekilini halka seçtirmiyorsunuz, kendiniz seçiyorsanız o Milletvekillinin halka karşı bir sorumluluğu yoktur.
Sorumluluk Genel Başkana karşıdır.
Vekiller de mecazi anlamda ayakkabı yalamayı kullansa da bu doğrudan ayakkabı yalamak değil...
Yalakalıktır…
Sistem bunu gerektiriyor…
Siz istediğiniz kadar birikimli, deneyimli olun ağızınızla kuş tutsanız hiç bir yere gelemezsiniz.
Gelmeniz için mutlaka yukarıya şirin görüneceksiniz…
Altılı masa ne diyor?
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem…
Nedir bu güçlendirilmiş sistem diye sorduğunuzda verecekleri bir cevap yok.
Siyasi Partiler Yasasından bahsettiklerini duydunuz mu?
Elbette hayır...
İster Başkanlık sistemi olsun ister Parlamenter sistem olsun, bu yasalarla değişen hiç bir şey olmayacak. Yine tek adamlar sistemi devam edecektir…
Bu sistem böyle kaldığı sürece Birileri Milletvekili listesini yazacak biz de gidip zorunlu onaylayacağız.