Değerli Dostlarım Bugün 09.12.2022 Mübarek CUMA günüdür. Bireyin fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik yönden zarar görmesiyle ya da acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketlere ŞİDDET denir. .
Toplumsal, bireysel, aile içi, çocuğa karşı, kadına karşı şiddet, trafikte şiddet, hastanede şiddet okulda şiddet, sporda şiddet haberleri artık olağan bir hal ve Türkiyenin gündeminden ayrılmaz bir hale gelmişken Demokrasimizin beşiği olan TBMMeclisininde geçtiğimiz günlerde yaşanan hakaret ve şiddetle sonuçlanıp gündeme gelmeside milletimizi üzmüştür. Bu haberler yalnızca ülkemizde değil, tüm dünyada hızla artmaktadır. Toplum içersinde var olan öfke ile birlikte şiddet huzurumuzu tehdit eder boyutlara gelmiştir.. İnsan olarak her geçen gün birbirimizle daha fazla kenetlenmemiz gerekirken aksine şiddeti daha fazla yaşamaya başlamış durumdayız. çünkü şiddet uygulama durumu yalnızca insanların yaptığı bir durum olarak kabul ediliyor. Şiddet olgusunun bireysel veya toplumsal birçok nedene dayalı olarak ortaya çıktığı bilinmektedir. Şiddet eğilimi yaşanılan toplumun özelliklerine bağlı olmasının yanında daha çok bireysel ve psikolojik nedenlere bağlı olmaktadır. Bireyin çocukluk evresinde ebeveynlerinden yeterli ilgi ve sevgiyi alamamasından kaynaklandığı gibi ergenlik döneminde yaşadığı olumsuz olaylar sonucunda da şiddete meyilli olmasına bağlanmaktadır.
Şiddet birçok nedenden ortaya çıkmasının yanında yetiştirilme tarzına, eğitime, sosyal çevreye, Madde ve alkol kullanımına, maddi zorluklara bağlı nedenler arasında sayılmaktadır. Şiddet fiziksel veya ruhsal olarak başkalarına veya topluma zarar veren durumlar olmaktadır. Kadına karşı şiddet, Yaşlıya karşı şiddet , Kardeşler arasında yaşanan şiddet engelliye karşı şiddet,sağlık çalışanlarına karşı şiddet, canlılara karşı şiddet, doğaya karşı şiddet olarak sıralayabiliriz.
İslam dini, şiddet ve terör yoluyla insanlara fiili saldırıda bulunmak, işkence yapmak veya daha da kötüsü onların hayat haklarını ellerinden almak eylemlerinde bulunmayı men etmeyi şöyle dursun; insanların şeref ve onurlarıyla oynamayı, haysiyetlerini rencide etmeyi, onlarla alay etmeyi, küçümsemeyi, hafife alıp hoşlanmadığı lakaplarla anmayı veya arkasından dedikodusunu yapmayı, kısaca insanlara manevi baskı ve şiddet uygulamayı yasaklamıştır. Dinimize göre ‘Müslüman, elinden ve dilinden kimsenin zarar görmediği, insanların her konuda kendisinden emin oldukları insan’ olarak tarif edilmiş, bir kimsenin hoşlanmadığı şekilde arkasından konuşmayı, ‘kardeşinin ölü etini yemek’ kadar çirkin saymıştır. İslâm dîninde, anne-babanın evlâdına, evlâdın ana-babasına; kocanın hanımına, hanımın kocasına; öğretmenin talebesine, talebenin öğretmenine ; idârecinin memûruna, memûrun âmirine; patronun işçisine, işçinin işverenine; doktorun hastasına, hastanın doktoruna; kumandânın askerine, askerin komutanına şiddet uygulaması kesinlikle yasaktır ve kötüdür. Şiddet insanları kötü hale sokmaktır.Toplumsal huzuru kaçırmaktır.
Şiddet yapılmaması gereken bir davranıştır. Bizler çevremizdeki insanların kıymetini bilerek onlara güzel davranalım. Her insana değer verelim. Çünkü Her insan değeri hak eder. Şiddet uygulamak bizim acizliğimizi gösterir. Unutmayalım ki şiddet gören bugünkü mazlum çocuk, yarının şiddet gösteren zalimi olur. Şiddet uygulanmasına karşı çıkarak önüne bir set de biz koyalım. CUMA mız mübarek olsun Hayırlı CUMA lar dilerim. Malik BİBER