Değerli Dostlarım Bugün 28.10.2022 Mübarek CUMA günüdür. Bireyin fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik yönden zarar görmesiyle ya da acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfi engellenmesini de içeren, fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışa ŞİDDET denir.

     Şiddet, insan yaşamının her alanında karşılaşılan ve dünyada giderek önemli duruma gelen bir toplum sağlığı sorunudur. Şiddet aynı zamanda insan hakları ihlalidir. Ancak şiddet, insanların bedenlerinde ve ruh dünyalarında tamiri zor yaralar açabiliyor. O yüzden geçiştirilmemesi, inkar edilmemesi ve önemsenmesi gereken bir konudur. Bu konuda çoğu şiddet  teşhisinin ekonomiden kaynaklandığı yönündedir. Bu nedenlerden  bir tanesi olabilir gözardı edemeyiz ama şiddetin  en büyük sebebi manevi değerlerimizden hızla uzaklaşmamız aile bağlarının kopması olarak söyleyebiliriz.Toplum olarak bizim manevi değerlerimiz çok güçlüydü. Aile içinde sevgi, saygı ve ahlak kavramları vazgeçilmezimizdi. Evde babaanne, anneanne. ve dede olunca   güç dahada artıyordu.. Eve geldiğimizde Büyüklerimizin ellerinden öper  sofrada yemeğe başlamadan önce sofra duası okunur. aynı çorba tenceresine kaşık sallanırdı. O zamanlar bizlere Avrupa'da gençler 18 yaşını doldurdumu kendi başlarının çaresine bakar evinden ayrılırlardı denirdi işte şimdi aynı dejenerasyon bizim toplumumuzda uygulanmaktadır. Alkol ve uyuşturucu madde kullanımı hızla arttıkça değerlerimiz birbir unutuluyor.Dünyada kıyasıya var olma mücadelesinin verildiği, insani değerlerin yerini mekanik değerlerin almaya başladığı çağımızda gitgide doğal yeteneklerimizi kaybetmeye başladık. Bireyselleşme, globalleşme ve yalnızlaşma bencilliği de beraberinde getirdi. Öteki kavramından hızla uzaklaşıp varsa yoksa ben ya da eskilerin tabiriyle “Rabbena hep bana” mantığına doğru koşar adım gidiyoruz. Arkadaşlık, dostluk, yoldaşlık kavramları bir bir unutuldu. Bu yüzden günümüz insanı mutsuz ve umutsuz.

    Günümüz Türkiye’sinde kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı, hayvan istismarı, hastanede doktorlara şiddet, evde eşe, çocuğa ana ve babaya şiddet, okulda öğretmene ve öğrenciye şiddet,sporcuya şiddet, trafikte şiddet neden beni solladın elinde satır veya döner bıçağıyla saldırma, bana ait olan park yerine arabanı park ettin nasıl park edersin diyerek sorgusuz sualsiz hakaret, küfür etme ve kavga etme , iş yerinde şiddet derken bu şiddet denizinde yaşarken şiddet olmadan günümüz geçmiyor. Şiddetin bir tık üstü cinayete neden oluyor. Görsel basına baktığımızda eşini dövmekten uzaklaştırma alan kocası 2 gün sonra karısını pusuya düşürüp gözünü kırpmadan öldürüyor. 43 yaşında direksiyon hocası 21 yaşındaki kız öğrencisine tacizde bulunuyor olumsuz yanıt alınca kaçan öğrencisini arkasından vurup öldürüyor. Uyuşturucu kullanan bir genç uyuşturucu almak için para vermeyen öz annesinin başını kesip pencereden sallandırıp sokağa atıyor,  hırsızlık yapmak için girdiği evde yaşlı kadını boğazından kesip öldürüyor. Bu vahşice yapılan cinayetler toplumun akıl tutulmasına neden oluyor. Herkes kendi kendine soruyor biz insansak bu cinayetler neden oluyor. Hayvanların amacı karnını doyurmak için avını parçalayıp öldürüp onu yemektir. Ya insanın amacı çalışmadan yorulmadan alınteri dökmeden para kazanmakmıdır.? 

     Şiddet bulunan toplumda huzur ve içe kapanıklık özgüvenini kaybetmelerine sebep oluyor. Aile içersinde kadın ve çocukların şiddete uğraması başarısızlığı da beraberinde getirmektedir. Şiddete karşı toplumlar duyarlı olup insan haklarına aykırı bir davranış gerçekleşmektedir. Önlenmesi için daha ilgili kurumlar bulunarak şiddet konusunda uyarı verilmelidir.Kısacası toplumun her kesiminde kim olursa olsun şiddet şiddettir. Şiddetin olduğu yerde korku vardır. Boyun eğme vardır, acı , kan ve göz yaşı vardır. Güven ortamı yoktur, kargaşa vardır, kaçma- kovalama vardır.Kimsenin kimseye canice davranışlarda bulunmaya hakkı yoktur. Kendi çocuğum kızarım da döverim de diyemezsiniz. Çünkü o çocuklarda size Allah’ın emanetidir. Şiddete karşı önlemler alınmalıdır,  her şeyden önce aile bireyleri  çocuklarını küçük yaşta güzel ahlak ile yoğurmalı sonra  çocuğun geleceği ile , hangi mesleği isteyeceği ile ilgilenmelidir. Ahlakı bozuk bir topluluğun, şiddete meyilli bir topluluğun uzun süre ayakta kalması güçtür.Devlet şiddet yapan kişi ya  da kişilere karşı sert önlemler almalıdır. Bunun af edilecek bir tarafı olmamalıdır. Hak eden hak ettiği cezayı almalıdır. Çünkü cezasızlık şiddeti teşvik etmektedir. 

Şiddetin olmadığı, merhamet, saygı ve güven dolu Türkiyenin olması dileğiyle CUMA mız mübarek olsun. Hayırlı CUMA lar dilerim. Malik BİBER

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel