Değerli Dostlarım Bugün 11.08.2023 Mübarek CUMA günüdür. Bireyin fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik yönden zarar görmesiyle ya da acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketlere, buna yönelik tehdit ve baskıya ŞİDDET denir.
Güzel Türkiyemin son yıllardaki en büyük sorunlarından birisi haline gelen şiddet toplumsal huzursuzluğu tetikleyerek tüm bireyleri tehdit eder hale gelmiştir. Şiddet çeşitli şekillerde ve kılıkta karşımıza çıkıyor bazen pompalı tüfek, silah, döner bıçağı, satır, muşta, taş, sopa, tekme, tokat, sözlü taciz, cinsel taciz, töre vb. şekillerde ve araçlarla; Şiddetin birçok şekli olan mala zarar verme, yakma gibi mala yönelik eylemler ile cinayet, yaralama, dayak, tecavüz, rehin alma gibi kişiye yönelik fiziksel saldırılar, aile içi şiddet, kadına şiddet ana babaya şiddet, çocuğa şiddet, saldırganlık ve tehdit,küfür, ayrımcılık, hakaret gibi kişiyi duygusal baskı altına alan bireysel eylemlerin yanı sıra toplumsal koşullar ya da sistem tarafından uygulanan baskılarda şiddetin örnekleridir. Peki Türkiyemizin neden bu durumlara gelmesinin sebepleri nedir.? Önemli sebeplerinden bir tanesi aile bireyleri arasında sevgi ve saygı bağlarının kopması anane, gelenek ve göreneklerimiz den uzaklaşmamız olmuştur. İslâm kelimesi "barış, emniyet, anlaşma ve uzlaşma" anlamlarına gelmektedir. Kelime anlamına uygun olarak huzur ve barış içerisinde bir toplum oluşturmayı gaye edinmiştir. Bunun için iyiliği, güzelliği, sevgiyi, kardeşliği, merhameti, adaleti, yardımlaşmayı ve dayanışmayı kısaca insan için faydalı olan her türlü sosyal ve ahlâki prensipleri emir ve tavsiye etmiştir. Şiddet yoluyla fiili saldırıda bulunmayı, işkence yapmayı veya daha kötüsü insanların hayat haklarını elinden almayı yasaklamıştır.
Toplumumuzda şiddet artık ne yazık ki, insanların kendilerini tanımlama ve ifade etme şekline dönüşmüştür. Geçtiğimiz günlerde Esenyurttaki cinayet tüm toplumu derinden üzmüş biz nereye gidiyoruz dedirtmiştir. Bir işyerine 4 kişinin yaptığı Silahlı baskın sonucunda 2 genç öldürülmüş bir gençte ağır yaralanmıştır. Sebep borç ve alacak para için insanın öldürülmesi insanlığa sığmayacak kadar aciz insanın yapacağı eylemdir. bundan kazançlı kimler çıkmıştır tabiki hiç kimse ama toplum derinden büyük bir yara almıştır. 2 gün önce yine Esenyurt bir annenin çocuklarına uygulamış olduğu işkenceyle gündeme gelmişti. Şiddet gören çocukların psikolojik açıdan olumsuz etkilendiği bilinmektedir. Bu çocuklar zamanla içine kapanmakta toplumda varlık gösterememektedir. ve büyüdüklerinde şiddet uygulayan bireylere dönüşmektedir. Şiddet eğilimi yaşanılan toplumun özelliklerine bağlı olmasının yanında daha çok bireysel ve psikolojik nedenlerede bağlı olmaktadır. Bireyin çocukluk evresinde ebeveynlerinden yeterli ilgi ve sevgiyi alamamasından kaynaklandığı gibi ergenlik döneminde yaşadığı olumsuz olaylar sonucunda da şiddete meyilli olmasına bağlanmaktadır. Önceliklerimizin başında öfke kontrolüne önem verilmelidir. Bizlerin prim vererek seyrettiği şiddet içeren film ve dizileri, yazılı medya haberlerini kişisel gündemimizden uzak tutarak işe başlayabiliriz.Ayrıca alkol ve uyuşturucu kullanımı okullara kadar inmiş ve büyük bir tehlike yaratmaktadır. ilköğretimden başlayarak okullara Psikolog öğretmen atanarak Yeşilay ın katkısıyla uyuşturucu ve alkolün zararlarıyla, ilgili eğitimler verilmelidir. Bireysel silahlanma durdurulmalı devlet kontrolü altına alınmalıdır. Bazen bir çiçek, bir hayvan, masum bir bebek, bir çocuk, sokakta yürüyen bir kadın, yaşlı bir erkek, okulda bir öğrenci, bir öğretmen, bir hemşire, bir doktor vb. oluyor mağdurları;
Aile içinde, okulda, sokakta,trafikte, medyada, sporda, hastanede, politikada, işyerinde şiddet almış başını gidiyor ve her geçen gün artarak devam ediyor şiddet. Ne kadar görmek , duymak istemesek te kaçış yok bu olgudan, inatla karşımıza çıkıyor. Bugün başımıza gelmedi ise bile yarının endişesi var içimizde. Özellikle büyük yerleşim merkezlerinde hiçbir şey olmasa bile her an bir kapkaç vakası, her an bir maganda kurşunu pusuda bekliyor olabilir bizi ve sevdiklerimizi.Peki şiddetten korunmak için, şiddeti yok etmek için ne yapılmalı, bizler ne yapmalıyız, üzerimize düşen görevler neler olmalı? Belli seviyelerde ve belli sorumluluklara sahip insanlar olarak, hayatımızı her gün biraz daha parselleyen şiddeti, nedenleri ve çözüm yolları ile tartışmaya, güzel yurdumuzda huzurlu bir yaşama doğru bir adımda bizden demeye ne dersiniz? Hepimizin birbirimizden öğreneceği çok şey olabilir. Çünkü İnsanlar dünyaya mutlu olmaya gelmişlerdir ,onların şiddet gibi bir düşüncesi olamaz. CUMA mız mübarek olsun Hayırlı CUMA lar dilerim. Malik BİBER