Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan FETÖ terör örgütünü tepesi ihanet, ortası ticaret, tabanı da ibadet şeklinde tanımlamıştı.
Aynı tanımı PKK terör örgütü için de yaparsak, tepedeki ihanet örgütü, ortada ise PKK’nın ismini kullanarak onun üzerinden elde ettiği nüfuz ve rantın devamını isteyen bir ticaret kesimi var.
Bir de siyasetin nüfuzunu ve rantını devşiren kesim tarafından aldatılan, suça karışmamış, daha iyi bir yaşam ve insani değer beklentisi içerisindeki seçmen var.
HDP TARİHİNDE İLK KEZ TEMAYÜL YAPILDI
Aldığım bilgilere göre sözde irade, HDP’ye “Belediye başkan adaylarını halka sorun, halk kimi isterse onu aday gösterin” demiş.
HDP yönetimleri de gelen bu talimat üzerine tarihinde ilk kez temayül yoklaması yaptı. Belediye başkan adaylarını belirlemek üzere, ilçelerde ve Van il merkezinde temayül yoklamaları için kurulan sandıklarda kargaşa çıktı. Sözde demokrasi işleyecekti, ama işlemedi. Örneğin 1500 kişinin oy kullanması gerektiği sandıkta, 150 kişiye oy kullandırıldı. Böylece devşirdikleri rantı kaybetmek istemeyen derin HDP’nin istediği adaylar, temayülde en çok istenen kişi ilan edilmeye çalışıldı.
Böylece HDP rakip siyasi partilere karşı takındığı anti demokratik tavrı, parti içi yarışta da sergileyerek bir kez daha sınıfta kaldı.
HDP NEDEN İLK KEZ TEMAYÜL YOKLAMASI YAPTI?
“Temayül yoklaması yap ve halk kimi istiyorsa onu aday göster, sicili de temiz olsun” talimatını veren sözde irade, neden temayül yoklaması yaptırmak zorunda kaldı?
Gelin hep birlikte bu soruya cevap bulmaya çalışalım. Ben tespit edebildiğim 5 nedeni yazacağım, sizin de aklınıza gelen nedenler olursa yazının altındaki yorum bölümünden yazabilirsiniz.
1- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “31 Mart 2019 tarihinde seçilecek olan belediye başkanları içerisinde terör örgütleri ile irtibatlı olanlar olursa, görevleri sırasında suç işlerlerse bir an dahi durmaz görevden alırız” demişti. Cumhurbaşkanı’nın bu uyarısı üzerine HDP gönüllü olmasa da sicili temiz, ancak kullanışlı adaylar aramaya başladı.
2- HDP, 7 Haziran 2015 seçimlerinden 80 milletvekili ile meclise girmişti. Selahattin Demirtaş ilk açıklamasını Kürt halkının bir sorununu çözüme kavuşturma hedefi göstermek yerine, “Ermeni soykırımını tanıyoruz” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Ardından da çözüm sürecinin sonunu getiren hendek ve barikat olaylarını başlatmışlardı.
HDP’ye en çok destek veren Silopi, Cizre, Nusaybin, Şırnak, Sur, Yüksekova gibi birçok ilçeyi yaşanmaz hale getiren, Kürt halkını evsiz barksız, bir lokma ekmeğe muhtaç bırakan HDP’nin, Kürt halkının temsilcisi olamayacağını, başka amaçlara hizmet etmek için Kürt kimliğini kullandığını ve halkı kandırdığını gören Kürt aydınları, uyanışın fitilini ateşledi.
Bunun sonucunda HDP, 24 Haziran 2018 seçimlerinde Van’da yüzde 5 civarında oy kaybetti. Sözde irade göstermelik temayül ile halka değer veriyormuş gibi yapıp uyanışın önünü kesmeye çalışıyor.
3- PKK terör örgütünün ülke içinde ve dışındaki etki ve gücü güvenlik güçlerinin yaptığı operasyonlar ile bitme noktasına geldi. Bu nedenle seçmen üzerinde baskı ve etki oluşturamayacağını düşünen sözde irade, “halkın istediği kimseleri aday gösterin” diyerek göstermelik de olsa temayül yoklaması yapılmasını istiyor. Bu yöntemle seçimlerde yaşanabilecek oy kaybını önlemeye çalışıyor.
4- Yaklaşık 2,5 yıllık kayyum sürecinde HDP’ye oy veren seçmen, hem hizmetle hem de devlet ile tanıştı. Kayyumlardan aldığı hizmetten ve gördüğü değerden memnun olan seçmen, devletle tanışmaktan da çok mutlu. Yapılan anketlerde “kayyumlardan ve hizmetlerden memnun musunuz?” sorusunu yüzde 70 oranında “memnunuz” diyerek cevaplayan seçmen, belediye seçimlerinde de kendisine hizmet edecek ve değer verecek aday istiyor.
5- HDP’yi temayül yoklaması yapmak zorunda bırakan nedenlerden bir tanesi de Necdet Takva’nın AK Parti Van Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak gösterilmesidir. Takva’nın her platformda iyi bir Kürt olduğunu söylemesi, HDP’ye oy veren seçmende karşılığının olması, Vanlı olması, seçmen tarafından tanınması.
İyi bir Kürt olduğunu söyleyen Necdet Takva’yı aday gösteren AK Parti’nin aynı zamanda bir Kürt Partisi olduğunu, Van’a önem verdiğini ortaya koyması gibi nedenlerle, HDP’ye oy verenlerin bu seçimde Necdet Takva’ya oy verme eğiliminde olması.
TEMAYÜL İÇİN ADAY ADAYLARI NE DİYOR?
Temayülün halkın gerçek tercihini yansıtmadığını, HDP içinde nüfuz ve rant devşirerek delege içerisinde yapılanmış olan, küçük ama güçlü bir azınlığın ayak oyunları ile tabanın kandırıldığınıiddia eden aday adayları var. Aday adaylarından bazılarının yaşananlara tepki göstermesi üzerine HDP içerisinde huzursuzluk tırmanmaya başladı.
Mesela Edremit temayül yoklamasında, aday adaylarından bir tanesi rakibinin itirafçı olduğu iddiası ile temayülden çıkarılmasını istedi ve çıkarıldı.
İpekyolu ve Çatak temayül yoklamalarında meydana gelen çekişmeyi ve huzursuzluğu gidererek, planını uygulamak isteyen derin HDP çare arayışına girdi.
Çatak’ta uzlaşma sağalmak için bir araya getirilen taraflar arasında çatlak daha da büyüdü. HDP kulislerinde uzlaşma sağlanamaması durumunda HDP’nin Çatak’ta aday çıkaramayacağı dahi konuşuluyor. Bu da hesaplanan rantın büyüklüğünü ve vazgeçilemez olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Kendimize oy verelim diyen derin HDP’nin, aslında sadece kendilerine oy istediği, seçmeni kandırdığı, halka hizmet etmek yerine, amacının makamları ve nüfuzları şahısları için servete dönüştürmek olduğu gerçeği, artık saklanamıyor.
HDP’YE OY VEREN SEÇMENLER ÇANTADA KEKLİK Mİ?
Derin HDP, “seçmen bizim için garanti, kimi aday gösterirsek oy verir, önemli olan biz işimize yarayacak, bizim takımdan birisini aday gösterelim” diyor.
HDPli seçmen, kendisini çantada keklik olarak düşünen derin HDP’ye önemli bir ders verecek gibi.
Çantada keklik gibi görülen HDP’li seçmen, bu seçimde kendisine hizmet edebilecek kimseler olmaması halinde, oyunu ya AK Parti’ye vermeye, ya da sandığa gitmeyerek partisini boykot etmeye hazırlanıyor.
Bir başka ifade ile bugüne kadar oy veren seçmen, HDP’ye “Ya gerçeğim ol, ya da rüyamdan çık” demeye hazırlanıyor.
HDP’YE OY VEREN SEÇMEN NE İSTİYOR?
Yıllardır önüne konulan, hayatında daha önce hiç görmediği, tanımadığı kültürü, dokusu ve değerleri ile uyuşmayan adayları, sadece kendimize oy verelim dedikleri için tercih eden HDP seçmeni, devletin kötü olmadığını, devlet içerisindeki aksaklıkların giderilebileceğini, asıl kötülüğü devleti kötüleyenlerin yaptığını ve kandırıldığını gördü.
HDP’ye oy veren seçmen “bedel ödemedin sana iş yok, şu iş için şuraya şu kadar haraç öde. Yoksa işin olmaz” diyerek belediyelerde ötekileştirilmek, haraca kesilmek ve gençlerini hendeklerde kaybetmek istemiyor.
Yönetim kademesi ve delege içerisinde yaşanan rant çekişmelerinden rahatsız olan HDP’li seçmen, kayyum dönemi ile devletle birebir diyalog kurdu. Devletin kendilerine anlatıldığı gibi Kürt düşmanı olmadığına, kendisine değer verip hizmet ettiğine bizzat şahit olan HDP’li seçmen, devletle kurduğu güven, değer ve hizmet ilişkisini geliştirerek sürdürmek istiyor.
HDP’DE VAN BÜYÜKŞEHİR ADAYLIĞI DAYATMASI VAR MI?
HDP kulislerinde, derin HDP’nin etkin olduğu delegeler aracılığı ile bazı isimlerin Van Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olması yönünde baskı yaptığı konuşuluyor.
Adayların tabanın tercihine göre belirlenmesini savunan HDP’li aydınlar, dayatma ile belirlenmesi halinde tepkinin sandığa yansıyacağını ifade ediyor.
SEÇMEN HDP’Yİ BOYKOT EDER Mİ?
HDP tarafından Van’da yapılan anketlerde halk, yakından tanıdığı ve sicili temiz olan kişileri belediye başkan adayı olarak görmek istediğini belirti. Anket sonuçları ranttan beslenen derin HDP’nin hesaplarını bozuyor. Bu nedenle anket sonuçları hesaba katılmadan, göstermelik temayüller ile adaylar belirlenmeye çalışılıyor.
HDP tarafından yapılan anketlerde “HDP şartlarında belediye başkanı olup sicilimizi neden kirletip hapse girelim, belediye başkan adayı oluruz ancak, belediyeyi konsey değil biz yönetiriz, ideolojik belediyecilik değil, hizmet belediyeciliği yaparız, rant ve ideoloji bekleyenler bizden karşılık bulamaz” diyenleri aday olarak görmek istediğini belirten halk, “Sicili bozuk, hizmet etmeyecek, şahsına servet edinecek kişiler aday gösterilirse, biz de oy vermeyiz” diyor.
Yıllardır HDP’ye destek vermiş olan çevreler, adayların hizmet amacıyla değil rant hesabı ile gösterilmesi halinde, seçmenin bir kısmının HDP dışındaki partilere oy vereceğini, bir kısmının da sandığa gitmeyerek adayları protesto edeceğini söylüyor.
YOKSUL HALKIN OYU ÜZERİNDEN HDP’DEKİ RANT SAVAŞLARI
Aslında HDP’ye oy veren iki kesim var. Bir tanesi kemikleşmiş yapı, diğeri ise bu yapının etkisi ile oy veren veya oy vermek zorunda kalan geniş halk kitleleri.
Kemikleşmiş tabanının oy oranı yaklaşık yüzde 23 civarında. Bunlar da sözde iradenin güya temsilcileri. Ortaya çıkan nüfuz ve rantın paylaşımını yapan, derin HDP’nin varlığını sürdürmek için nemalandırdığı, hukuki olup olmadığına bakmadan, nemalandırma karşılığı her türlü işini yaptırdığı ve bedel ödettiği kesim.
Seçmen oy verdiklerinin hizmet etmek yerine kendilerine mülk edindiğini öğrendikçe derin HDP’den uzaklaşıyor. Yapılan temayül yoklaması, derin HDP’nin içinde yaşanan rant kavgasını gün yüzüne çıkardı. Seçmen, artık ulu orta rant kavgası yapmaya başlayan, sahip olacağı rantın hayali ile gözü hiçbir şeyi görmeyen derin HDP’nin umurunda değil.
Bir yanda HDP içindeki rant çekişmeleri, diğer yanda ise ağır yoksulluk çeken halk ve işsizlikten cebinde harçlık dahi bulunmayan gençlik?
HDP’nin sorunlara çözüm üretme amacının olmadığının farkında olan seçmen ise tepkili.
VAN’DA HENDEK İSTEMEYENLER HDP’Yİ DE İSTEMİYOR
PKK terör örgütü, 07 Haziran 2015 seçimlerinden sonra birçok il ve ilçe merkezinde olduğu gibi Van’da da hendek kazıp, barikat kurmak istedi. Ancak daha önce bir şekilde HDP’ye oy veren seçmen, sokağının kazılmasını, evlerinin harap edilmesini istemedi ve devletten yardım istedi.
Devlet de “sen terör örgütünün siyasi kanadına oy verdin gelmem” demedi. Halkın imdadına yetişti ve sokağını kazılmaktan, evini harap edilmekten kurtardı.
Halk PKK’nın ve derin HDP’nin anlattığı gibi devletin Kürt düşmanı olmadığını, etnik kökeni ne olursa olsun herkesin eşit yurttaş olduğunu, suça karışmayan herkesin devlet nezdinde itibarının ve değerinin olduğunu, devletin şefkat elinin her zaman yanında olduğunu gördü.
Bunu yaşayarak gören ve deneyimleyen halk, PKK’nın ve derin HDP’nin devlet aleyhinde yaptığı propagandaya artık inanmıyor. Bu nedenle HDP’den uzaklaşmaya başladı.
ÖRGÜT ALGISI İLE SİYASET VE RANT TİCARETİ YAPMAK İSTEYENLER
Bitme noktasına gelmiş, ayakta durmakta zorlanan PKK terör örgütünün ismi ile rüzgar estirip, siyasette konumlanarak, halkı ve seçmeni sindirebileceklerini düşünenler, kurdukları rant hayalini gerçekleştirmeye çalışıyor.
HDP kulislerinden gelen “HDP’deki bazı siyaset bezirganlarının, kendilerini parti içerisinde PKK terör örgütünün temsilcisi gibi pazarlamaya çalıştığı, bu algı ve baskı ile siyasette konumlanarak nüfuz ve rant devşirmek istedikleri” yönündeki bilgiler dikkat çekici.
HDP içinde yaşanan rant savaşları nedeniyle oluşacak tepkinin sandığa yansıma ihtimalini düşündüğümüzde, bu bilgiler büyük öneme sahip.
HDP VE ADAYLAR ÖRGÜT İLE ARASINA MESAFE KOYMAZSA NE OLUR?
Yıllardır halka devleti kötüleyen PKK terör örgütü ve derin HDP siyaseti, hendek sürecinde ve kayyum döneminde halkın devletle buluşmasını önleyemedi. Çünkü halka zulmeden tarafta kalan HDP, PKK terör örgütü ve derin HDP ile arasına mesafe koyamazsa, siyaseti terörün etkisinden kurtaramazsa, seçmen HDP ile arasına mesafe koyma eğiliminde.
Oy veren seçmen, kendisini her zaman sorun, dert ve sıkıntı ile buluşturan HDP’nin, çözüm kapısı olmaktan çıktığını düşünüyor. Seçmen, gerçek hayatla ilgili hiçbir çözüm reçetesi olmayan, ekonomi ve eğitim başta olmak üzere, hiçbir politikası bulunmayan HDP siyaset anlayışı ile kentin ve toplumun gelişemeyeceğine inanıyor.
24 Haziran 2018 milletvekilliği seçimlerinde, yüzde 5 ile başlayan seçmenin HDP’den uzaklaşma sürecinin, belediye başkan adayları ve meclis üyesi adayları etkisi ile yüzde 20’leri bulması bekleniyor.
DERİN HDP, YA RANTTAN YA DA SEÇMENDEN VAZ GEÇECEK
HDP’nin ilan ettiği süreç içerisinde aday adaylığı başvurusunda bulunmayan, sicili temiz, devleti, ülkeyi, Van’ı, halkı ve dünyayı tanıyan, Türkiye’nin bütünlüğü içinde ortak geçmişten ortak geleceğe güçlü bir şekilde gidilmesi gerektiğini savunan HDP’li aydınlar, temel felsefenin temsil edilen halka hizmet üretmek olması gerektiğini söylüyor.
Temsil edilen halkın hiçbir sorununa çözüm üretemeyen bir siyasetin, toplumu yarınlara taşımasını düşünmenin mümkün olmadığını güçlü bir şekilde ifade eden aydınlar, “Bu süreçte halkın kaynaklarının yine halka hizmet etmek amacı ile değerlendirilmesi büyük önem taşıyor. Delege yapısını ele geçirmiş olan derin yapı, seçmeni ve hizmeti tercih edip ranttan vazgeçmezse, seçmen HDP’den vazgeçecek” diyerek yaşanabilecek kopuşlara dikkat çekiyor.
HDP’de yaşanan gelişmeleri yakından takip etmeye devam ediyorum. Bakalım HDP, "halk mı, yoksa rant mı?” diyecek hep birlikte göreceğiz.