Değerli Dostlarım Bugün 03.03.2023 Mübarek CUMA günüdür. Yaptırılmak istenilen bir işe yasadışı kolaylık sağlaması için ilgili görevliye ya da görevlilere karşılıksız el altından verilen para, mal gibi şeylere RÜŞVET denir.
Rüşvet, bir tür kul hakkı yemektir. Rüşvetin olduğu yerde insanlar büyük haksızlıklara uğrarlar.Rüşvet, bir hakkın iptali veya haksız bir arzunun gerçekleşmesi için kullanılan bir vasıtadır. Haklıyı haksız, haksızı haklı çıkaran, başkalarının hakkını yediren, haksız hüküm verdiren, çıkar elde eden ve böylece cemiyeti perişanlığa sürükleyen bir vasıta… Bu vasıta, nakit para olabilir, taşınır ve taşınmaz mal olabilir, hatır-ı gönül olabilir ve “hediye” adı verilen mal da olabilir. İsmi ve şekli ne olursa olsun rüşvet, adaleti yok eden, zulmü kucaklayan, imanı zedeleyen, yürekler yakan, gönüller parçalayan korkunç bir vasıtadır. Rüşvet almak da, vermek de İslam dininde suçtur, günahtır. Devletin, kamu hizmeti görmeleri ve kendisinin himâyesine sığınmış vatandaşlarına yardımcı olmaları için tayin ettiği ve bir takım kânuni yetkiler verdiği memurların ve diğer idarecilerin rüşvet almaları, vatandaşların devlete olan güvenini sarsmaktadır.
Bir memurun rüşvetle haksızlık yapması çok kötü bir iştir. Rüşvet, bir hakkı araştırmak, bir işi yapmak için de alınamaz. Bu zaten memurun görevidir. Devlet memurlarının hediye almaları da dinimizce rüşvet sayılmıştır .Rüşvet alan bir kimse almış olduğu mala dinen sahip olamaz; onu geri vermesi gerekir. Rüşvet toplumsal bir hastalıktır. Rüşvetin yaygınlaştığı yerlerde halkın birbirine ve devlete karşı besledikleri güven duygusu yok olur. Herkes yapılan işlerden, özellikle mahkemelerde verilen kararlardan şüphe eder; her işin, her kararın arkasında rüşvet var zanneder, rüşvetsiz iş yapılmayacağına inanır. Bu inanca namuslu insanların da kapılması, rüşveti toplumsal bir felaket haline getirir. Artık doğru dürüst hiç bir şey yapılamaz olur. Giderek devlet çarkı işlemez, işler zamanında yapılamaz hale gelir; haksızlık her yanı sarar, diğer ahlâksızlıklar çoğalır. Bütün bunların alışkanlık haline gelmesi, toplum hayatını temelinden sarsar hatta büsbütün çökertir.
6.şubat 2023 tarihinde Vatanımda asrın en büyük felaketi 11 ilimize manevi ve maddi büyük zararlar veren deprem yaşanmıştır. 50 bini geçen ölüm ve 150 bini geçen kişinin yaralandığı deprem çok yıkıcı olmuş taş taş üstünde kalmamıştır. Depremin Yaraları devlet ve millet elele vererek sarılmaktır. . Deprem öldürmez binalar öldürür diyor bilim adamları. Evet çok üzücü bir söylem. Peki binalar nasıl öldürüyor öncelikle binanın yapılması için inşaat ruhsatı o ilin yerel yönetimi olan belediyeler tarafından verilmektedir. Ruhsatın alınması inşaat için her türlü yeterliliğe sahip olunması gerekir. Ama ne yazıkki depremle ilgili haberler basında yeraldıkça maalesef inşaatların zemin toprağının inşaat için elverişli olmadığı kullanılan malzemelerin binanın yapılmasına yeterli olmadığı v. s. bu yapılan binaların ilgili kurum tarafından yeterince denetlenmediği ve müteahhitlerin yetersizliği dile getirilmekte bunun nedeninde rüşvet çarkının döndüğü yönünde araştırmalar yapılmakta suçlular tutuklanmaktadır. Vicdan parayla doğru orantılı değildir. Vicdan canlılar içersinde sadece insana mahsustur. Bir kağıt parçası olan para vicdanları satın almamalıydı. Rüşvet çarkı dönmemeliydi.Şimdi artık herkes elini vicdanına koysun ve düşünsün Rüşvet derhal insanlıktan ve vicdanlardan kovulmalıdır. O zaman insan olduğumuzu anlayabiliriz.
Hz. Peygamberiz (s. a. v) rüşvet alana da verene de lanet ettiği ve ikisinin de cehennemlik olduğunu ifade ettiğini bilen müslümanlar mutlaka rüşvetten uzak durmalıdır. CUMA mız mübarek olsun. Hayırlı CUMA lar dilerim. Malik BİBER