Manisa’mız bilindiği yönüyle bir tarım bir sanayi kenti aynı zamanda müthiş bir potansiyel Turizm kenti. Tarım kenti özelliğini koruyabileceği konusunda Elbette endişelerimiz var, Tarım arazilerinin büyük bir kısmı ya işlenmiyor ya da tarıma elverişli alanların bir kısmı organize sanayi bölgelerine terkedilmiş durumda. Yani Manisa daha çok sanayi kenti olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Gediz Nehri ve Ovası artık eskisi gibi değil, 20 yıl önce Nif çayında Çobanisa eski belediye başkanımızla birlikte yaptığımız araştırma ve sonrasında basın toplantımız ulusal başında önemli yer almış ancak hiçbir önlem alınmamıştır. Oysa Gediz Nehri rehabilite edilebilir ve hem sulama hem de yaşanabilir alanların yapılabilmesi için önemli adımlar atılabilirdi. Maalesef Manisa geçmişini arar durumlara gelecek düzeydedir.
Oysa Manisa bunu hak etmiyor, Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen kaç dönemdir seçiliyor bilmiyorum ama en az 20 yılı aşkın bir süredir Eskişehirli, ilerlemiş Yaşına rağmen onunla olan mutluluğudur. Bence araştırma gereği dahi duymayan ve hiç mi hiç başarılı olmayan belediye başkanları onu mercek altına almaları gerekirdi, bir porsuk çayı ile nelerin yapılabileceğini herkese gösterdi. Eskişehir Yılmaz Büyükerşen ile yaşanabilir bir kent olduğu en azından diğer şehirlere bunun göstermiştir şimdi bir diğer şehirleri bırakalım ve Eskişehir ile Manisa’yı bir karşılaştıralım. Bir yerde porsuk bir yerde Gediz bir yerde tarihi dokunuşlar, diğer tarafta tarihi zenginlikler, bir tarafta tarıma elverişli toprakların çokluğu ve 2 ilde sanayi gelişmiş oluşu. İyi güzel de Yılmaz Büyükerşen başarılı kılan en önemli unsur ne ,işte bunun tespiti çok iyi yapmamız gerekiyor Eskişehir’in en büyük zenginliklerinden biri tam bir üniversite kenti diyemesek te En azından yarım üniversite kenti, bunu başarmak çok kolay olmasa gerek 75000 üzerinde öğrenci okuyor ve bunların %99’u Eskişehir’de kalıyor bu öğrencilerin aylık ortalama harcamaları 400 TL olarak varsayarsak 300 milyon yani eski para birimi ile 300 trilyon lira Eskişehir ilinin kasasına giriyor işte büyük bir potansiyel ve nakit ihtiyacını fazlasıyla Bu sayede Turizm geliri olarak da bakabileceğimiz bir zenginlik. Peki bu nasıl sağlanmış hiç baktınız mı? aslında bir sosyal Demokrat devletçi zihniyete sahip olan Büyükerşen bana göre tam bir liberal görüşe sahip şehrini ve şehir yaşamını tamamıyla bütünleştirilmiş bir görüş sergiliyor. Öğrenciler mutlu Eskişehirliler mutlu onların talepleri olan tüm sosyal fiziki alanlar oluşturulmuş ve bunların yapımında harcanan Paralar çok çabuk geri dönmüş, işte işin püf noktası burada. Bakmak değil bunu görmek gerekirdi işte Büyükerşen bana göre Eskişehir’e zengin bir kent haline getirdi hiç de Turizm potansiyeli olmadan.
Manisa’mıza gelince Allah’ın tüm nimetlerini sunduğu Manisa’mızda inanç turizmi açısından bir cennet. Hıristiyanlığın yayılması için Ege’de bulunan 7 kilisenin 3’ü Manisa’da Osmanlı’ya kadar dünyanın tüm büyük medeniyetlerinin yaşadığı ve dünyadaki ilk paranın basıldığı yer, Karunun hazinelerinden bahsedilir. İşte Karunun doğduğu ve büyüdüğü, Dünyanın en zengin insanı Krezüs’ün memleketi ve tarihi dokusu ile dünyanın en zengin şehirlerinden biri. Sağlık turizmi açısından da muhteşem bir il. Fazlaca saymaya gerek yok şu kadarını söylemekle yetineceğim Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nde 50000 üzerinde öğrenci var bunların %99’u Manisa’da kalmıyor İzmir’e gidip geliyor Çoğu da Manisa’yı görmeden mezun olup gidiyor başka bir şey yazmama gerek var mı bilmiyorum elimizdeki potansiyeli tutamıyoruz bir de kalkmış dışarıdan turist getirip Manisa’yı Turizm kenti yapacakmışız! kargalar güler buna.