Akıllı cep telefonları günlük hayatta yaygın olarak kullanılması ve birçok işe yaramasına karşın birtakım problemleri de beraberinde getirmekte. Ülkemizde gençlerin tamamı akıllı telefon ve yaklaşık 25 milyon kişi ise cep telefonundan internet kullanmakta. Burada özellikle gençlerin akıllı telefon bağımlısı haline geldiğine şahit oluyoruz. Gençlerin çok az bir kısmı cep telefonu kullanımını ihtiyaçları doğrultusunda sınırlayabilirken, maalesef çoğu telefon kullanımını sınırlayıp kontrol edemiyor.
Gençlerdeki akıllı telefon ve internet bağımlılığı endişelendiriyor…
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yaptığı değerlendirmede, “akıllı cihazların yoğun ve kontrolsüzce kullanılmasının sosyal ve psikolojik anlamda olumsuz sonuçlar doğuruyor.
15-24 yaş kuşağı arasında sanal bir bağımlılık oluşturduğunu, bu bağımlılık türünün 2013’te literatüre "davranışsal bağımlılık" olarak girdi.
Tüm dünyada bununla ilgili risk analizi yapılıyor. Sosyalliği bozuyor. Düşünce alışkanlığını değiştiriyor. Kişi, beyinde deha adacıklarına sahip olmasına rağmen sohbet edemez halde, sosyal zekaları düşük çocuklar yetişiyor. Bu bağımlılıklara kapılan bireyler zevk odaklı kişilerdir. Tedavi edilmemesi halinde alzaymır hastalığına dönüşme tehlikesi de vardır.”
F. S. M. Vakıf Ü. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefa Saygılı ise,
“Yeni nesil akıllı cihazlarla adeta yapışık bir hayat yaşıyor. Cihazları hayatlarının bir parçası haline gelmiş durumda. Telefon numaraları bu insanlar için kimlik gibi olmuş.” “Oyun oynayıp internete giriyorlar, cihazın türlü marifetlerinden yararlanıyorlar. Bu da haliyle bir bağımlılık oluşturuyor. Orta yaş ve üstü için bu tip bağımlılıklar söz konusu değil ama gençler onunla doğup, onunla büyüyor. Mevcut durum bu alışkanlıklara uyum sağlasa da kültürde bir farklılaşma meydana geliyor.”
Gençlik, Akıllı Telefon ve İnternet Bağımlısı Olmuş!
“ Duygusuz, duygulardan arınmış bir insan nesli geliyor…”
Duygusuzun duygulardan arınmış insan nasıl bir insandır? Muhtemelen;
Gülmeyen, somurtmayan, üzülmeyen, kıskanmayan, nefret etmeyen vs. biri olsa gerek.
Kayıp olduğu bu duygulardan üzüntü bile duyamamak tuhaf bir şey…
Felçli olmak gibi bir şey…
Beyindeki uyarı merkezleri çalışmayan, ya da eksik çalışan…
Duygu körlüğü oluşmuş…
Acı gerçekleri çizgi film tadında izleyen, yürekleri acımayan…
Hayatlarındaki tek şey eğlenmek...
Eğlenemedikleri tüm zamanları kendilerine bir işkence olarak gören…
Şehit çocukları için gözyaşı döken ana babalarını anlayamayan…
Başımızdaki terör belası, savaşlar, acı çeken çocuklar, ölen on binlerce insan onları hiç mi hiç ilgilendirmez…
Kendileri için yapılan fedakârlıkların hiç farkında olmaz…
Kadir kıymet bilmez ve vefasız…
Herkesi kendilerine hizmet etmek için yaratılmış gören…
İnsanlara verdikleri değer, onların isteklerini yerine getirebildikleri ve ne kadar eğlendirdikleriyle orantılı olan…
Hayatlarında eğlenmekten başka bir amaç olmadığı için artık tek eğlence kaynağına dönmüş telefon ve tabletlerini ellerinden aldığınızda dünyanın sonunun geldiğini zanneden bir gençlik…
Maneviyattan uzak hayatın gerçeklerinden habersiz, bencil ve duygusuz bir nesil geliyor…
"Bir kalb-i selim sahibi bir gençlik istiyoruz…”
"Bir kalb-i selim sahibi bir gençlik istiyoruz. Yani, imanına, inancına, maneviyatına sahip bir gençlik istiyoruz". Ama nasıl ve hangi gençlikle?
Efendiler: Müdahale edilmezse gelecek hiç de iyi şeyler getirmeyecektir.
Geç kalınmadan bu sorun mutlaka çözülmelidir.
Bu sorun çözülmezse ülke çözülür…
Selam ve dua ile…