Peygamberimiz (sav.) doğum günü olarak adlandırılıp anılan “Mevlid Kandili” bu yıl 19 Kasım Pazartesi günü coşkuyla kutlandı…
Yaratılmış tüm zerreler miktarınca salat ve selâmla anıyoruz; utanarak... Şefaatini umarak...
Özledik, Seni ya Resul Allah!..
Sen ki… Peygamberimizsin elhamdülillah…
Peygamberimiz (as) anmak dil ile desteklemektir, anlamak ise Resulün yüküne sırt vermektir. Resulü anmak resulün yüzüne hayranlıktır, oysa anlamak yüreğine - gönlüne hayran olmaktır. Resulü anlamak; misyonunu omuzlarda taşıyabilmek için en ön safta bayraktar olmaktır.
Hz. Peygamber’i anlamak:
Onun ahlakıyla ahlaklanmak, yaşama biçimini hayata işlemek demektir.
Hz. Peygamberi anlamak, kibri ve enaniyeti tamamen bırakmak, tevazu ve alçak gönüllüğün doruk noktasına çıkmak demektir.
Hz. Peygamber’i anlamak, cömertlik demektir.
Hz. Peygamber’i anlamak, Onun hasırda yattığını, iki kişinin zor sığabileceği kulübemsi dünya evinde bir ömür boyu nasıl yaşadığını anlamak demektir.
Hz. Peygamber’i anlamak, Kur’an’ın ifadesiyle “öfkeyi yutmak, insanları affedebilmek” demektir.
Hz. Peygamber’i anlamak, ırkçılığın, bölgeciliği elinin tersiyle itmek demek, kendin için istediğini, kardeşin için, hatta bütün insanlık için istemek demek, geceleri ve gündüzleri ibadetle, fikirle, zikirle ve şükürle geçirmek demektir.
Hz. Peygamberi anlamak, eliyle, diliyle kimseye eziyet etmemek demektir.
Peygamberi anlamak demek, iyilikleri unutmamak, kötülükleri unutmak demektir.
Bediüzzaman, bir asır önce Şam’da verdiği hutbede şöyle demişti: “Eğer biz İslam (Peygamber) ahlakının ve iman hakikatlerinin güzelliklerini davranışlarımızla ortaya koysaydık, diğer dinlerin mensupları elbette cemaatler halinde İslâmiyet’e gireceklerdi; belki dünyanın bazı kıtaları ve devletleri İslâmiyet'i kabul edeceklerdi.”
İslam’ı anlatma, tanıtma makamında olanlar, tebliğin ölçülerini Allah Resulü’nden almalıdır.
İmamlar imamlığın,
Eğitimciler eğitimin,
Siyasetçiler siyasetin,
Tacirler ticaretin,
Sanatçılar ve sanatkarlar sanatın,
İşçiler ve işverenler, yöneticiler yönetimin,
Memur olanlar memurluğun ölçülerini ve ahlakını “Ondan” almalı ve “Ona” uymalıdırlar.
Hz. Peygamber’i anlamak böyle olur.
Bu ulvi görev, yalnızca Diyanet’in kısır Cuma hutbeleri ve telaşlı “Kandil” kutlamaları ile değil, devletin bütün kurumlarıyla yapılmalıdır!
Yaratılmış tüm zerreler miktarınca salat ve selâmla anıyoruz; utanarak... Şefaatini umarak...
Özledik, Seni ya Resul Allah!..
Sen ki.. Peygamberimizsin elhamdülillah…
Peygamber Efendimize layık bir ümmet olmayı Allah bizlere nasip etsin.
Tüm İslam Aleminin Mevlit Kandili Mübarek Olsun!
Selam ve dua ile…