ZARRAB davasında jürili duruşma yaklaşıyor, şüphe ve sorular büyüyor: İtirafçı mı oldu? Dava nereye gider? Bu soruların peşine düştük, yanıtı Amerikan hukuk sisteminin ta kendisinde aradık. Konuğumuz Profesör Daniel Richman. Eski bir federal savcı. Hem de Zarrab (Rıza Sarraf) soruşturmasını başlatan New York Güney Bölge Savcılığı’nda “temyiz başsavcısı” olarak görev yapmış bir isim. Kısa bir süre önce de ismi Amerikan medyasında manşetlere taşındı. Nedeni FBI’ın eski direktörü James Comey’in danışmanı olmasıydı. Trump, Comey’i geçtiğimiz mayısta görevden aldı. Nedeni FBI’ın Rusya’nın seçimlere müdahalesi soruşturması açmasıydı. Comey, Trump’ı “Soruşturmayı kapatmam için baskı yaptı” diye suçladı, iddiasını da Trump’la yaptığı görüşme sırasında tuttuğu notlarla delillendirdi. Notları basına sızdıran Richman’ın ta kendisiydi. Columbia Üniversitesi’nde ders veren Richman’a telefonla ulaştık. Davanın tüm boyutlarını konuştuk. Cevapları, Amerikan yargı sisteminin davaya nasıl baktığını tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.
- İddianamede sık sık ulusal güvenliğe atıfta bulunuluyor. Zarrab davası ABDiçin bu yüzden mi önemli?
Amerika pek çok kez İran ambargosunu dayatmak için ceza davalarını kullandı. Davalar kişilere, bankalara açıldı. Bu dava da böyle bir sürecin parçası. Tabii davayı önemli kılan bir diğer şey Flynn soruşturması. Pek çok bilgi var ve bunlar Flynn-Türkiye arasında çok ilginç ve rahatsız edici bağlara işaret ediyor. Bu mesele de, Zarrab işbirliği yaparsa kesinlikle gündeme gelecektir.
- Flynn soruşturmasına gelince...
(Bölüyor) Soruşturmanın tarafı olduğum için hiçbir sorunuzu yanıtlayamayacağım.
- Ankara, Zarrab davasında “İki ülke arasında ticaret söz konusu. BM ambargosu da yok” diyor. O zaman davanın temeli ne?
Ambargolarımızı sağlama alma yöntemlerimizden biri kendi banka sistemimiz üzerinde uygulamak. Biri yüklü miktarda parayı kamyona doldurur Türkiye-İran sınırından geçirirse tabii ki bu bizi ilgilendirmez. Ama Zarrab davasında yaşanan bu değildi. Amerikan bankacılık sistemini bu işlerin parçası yaparsanız tabii ki ABD’ye uluslararası yolsuzluk ya da terörizm davası açma hakkı verirsiniz.
- Yani başka ülkenin vatandaşlarına da dava açma hakkına sahip diyorsunuz.
Başka ülkelerin vatandaşları, kesinlikle Amerikan yasalarını çiğnemek için Amerikan kuruluşlarını kullanamaz. Daha önce İngiliz ve Fransız bankaları İran yaptırımını delmekten ceza aldı. Onlar da Amerikan yargısı tarafından cezalandırılmaktan memnun değillerdi. Ama bu, Amerikan savcılarının uyguladığı standart bir prosedür. Sadece Türkiye’yle alakalı değil yani.
- Zarrab bir süredir duruşmalara katılmıyor. Jürili ilk duruşmaya da katılmazsa ne anlama gelir? İtirafçı oldu mu demek?
Eğer o gün jürinin karşısına çıkmazsa kesinlikle artık sanık ya da tanık değil demektir, nokta. Oraya gitmeden yargılanamazsınız. Üç ihtimal ortaya çıkar. Birincisi: Suçunu kabul etti ve hükümetle işbirliği yapıyor. İkincisi: Henüz suçunu kabul etmedi, hükümetle işbirliği yapmıyor. Fakat pazarlıklar sürüyor ve mahkeme kararıyla sanık sandalyesinden kaldırıldı.
- Bu nasıl oluyor?
Yargıca gidersiniz ve dersiniz ki “Bak bu adam henüz suçunu kabul etmedi ama edecek. Davaya onunla başlamak mantıksız, aksi takdirde davanın ortasında onu çıkarmak zorunda kalacağız. Neden onsuz başlamıyoruz?” Karar yargıca bağlı. Üçüncü olasılık: Yine suçunu kabul etmedi, etmeye hazırlanıyor. Ama tamamen bilmediğimiz bir nedenle yargıcı Zarrab’ı davadan ayırmak için ikna etmiş olabilirler.
- Amerikan basını Zarrab’ın itirafçı olduğunu iddia etti. Doğruysa ceza almaması mümkün mü?
Hükümetle işbirliği yapan, bazı kişiler aleyhine tanıklık yapan isimlerin normalden çok daha az ceza alabildiği kesinlikle doğru. Az mı ceza alacak yoksa hiç mi ceza almayacak, yargıç karar verecek.
- Serbest kalması mümkün mü?
Tabii bir sanık yargı süreci öncesi hapiste yatmışsa, hükümetle işbirliği yapar ve suçunu kabul ederse alacağı ceza bunun yerine sayılabilir. Şiddet içermeyen beyaz yaka davalarında hükümetle işbirliği yapanların hapis cezası almama şansı artıyor.
- Zarrab koruma programına alınır mı? ABD için o kadar önemli biri mi?
Programa alınabilmeniz için önemli olmanıza gerek yok, tehlikede olmanız gerek. Programın çok fazla kuralı var ve pek çok kişi memnun değil. Mesela ailenizle iletişime geçemiyorsunuz, savcı bile nerede olduğunuzu bilmiyor.