Sevgili Okuyucularım;
Avrupa ülkeleri üzerinde, enerjide sıkıntılı çanlar çalmaya başlayınca çaresi kalmayan, AB ülkeleri bir, bir Azerbaycan’ın kapısını çalmaya başlıyor. Bütünüyle Fransa’nın yaratmış olduğu olumsuzluklarına rağmen, Azerbaycan tarafına yaptıkları manevralar İlham Aliyev’in haklı dik duruşu karşısında pirim kazanamadı. Fransa 30 Yıl işgal altında kalan Dağlık Karabağ bölgesinde gaflet uykusuna dalarak sesini çıkartmazken, Fransa Senatosu ve Macron yönetimi Güney Kafkasya politikası ve Azerbaycan karşıtı tutumuyla Ermenistan uyumlusu olarak hareket ediyor. 44 günlük savaş sonrası Azerbaycan kendi göbeğini kendisi kesince Fransa’nın 30 Yıllık Ermenistan yandaşlığı ve AGİK başkanlığı işe yaramadı. Fransa’nın yeniden etkili bir aktör haline gelmek için Azerbaycan üzerinde daha fazla baskı oluşturmayı amaçladığı görülmektedir. Sömürgeciliği ile ünlü Fransa kapalı sömürgesi olan Ermenistan üzerinden kendisine rol biçmektedir. Fransa Senatosunda yapılan bir oylamada, Fransa hükümeti, sözde,'Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'ni tanımaya çağıran, tavsiye niteliğindeki bir kararı kabul ediyor. 305 oy evet 1 oy hayır diyor. Bu oylamanın hiç bir bağlayıcılığı ve uluslararası boyutta hükmü olamaz.
Azerbaycan Milli Meclisi, Fransa Senatosunun Dağlık Karabağ kararına karşı itiraz bildirisini kabul ederek. Karar da, Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya arasında 10 Kasım'da imzalanan anlaşma ile Dağlık Karabağ sorununa son verildiğini hatırlatarak artık Fransa Ermenistan yanlı tutumu sebebiyle, Uluslar arası arenada kendisinin yeri ve intibası olmadığını belirtmiş oldu. Ayrıca imzalanan bu anlaşmanın, Fransa'nın da desteklediği ve Ermenistan ordusunun Azerbaycan topraklarından çekilmesini öngören Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarının uygulanması anlamına geldiği kaydedildi. Fransa’nın Karabağ’daki sözde yönetimi tanımasına atıfta bulunan karar, aynı zamanda Azerbaycan ile ekonomik ilişkilerin gözden geçirilmesini ve yaptırımlar uygulanması taleplerini de içermiş oluyor.
Sömürgeci kirlerini üzerinden temizleyemeyen Fransa’ya “Kendin çal kendin oyna ve kendi kaşığınla önündeki yiyeceğin lokmaya ye” demezler mi?
Bakın hele bu nasıl cüret oluyor, Fransa Cumhuriyetçiler Partisinin Cumhurbaşkanı adayı Valerie Pecresse daha seçilmeden uluslar arası yasaları ihlal ederek Azerbaycan Toprağı olan Karabağ’a izinsiz geliyor. Bu cüreti nereden kaynaklanıyor? Azerbaycan bu sebeple de Fransa’ya nota vermiş oldu. Sıkıntılı Enerji sorunlarını Fransa bazı AB ülkelerinin yüzü suyu hürmetine de kurtarmaya çalışıyor.
AB Ülkesinin güçlü lokomotifi olan Almanya, Fransa’ya rağmen, Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki barışla ilgileniyor ve son zamanlarda gerginliğin tırmanmasından endişe duyuyor. 14 Mart'ta, kanser hastası olan Olaf Scholts, Berlin'de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliye ile birlikte düzenlediği basın toplantısındaki konuşmasında; "Azerbaycan ve Ermenistan'ın toprak bütünlüğü ve her iki ülkenin vatandaşlarının hakları göz önünde bulundurularak barış sağlanmalıdır" diyor. Olaf Scholts, Almanya'nın sözde Karabağ'ı bir cumhuriyet olarak tanımadığını ve tanımayacağını da vurguluyor. Buna karşılık, İlham Aliyev, Avrupa Birliği ve Azerbaycan'ın enerji işbirliğinin geliştirilmesi konusu üzerinde katkı ve katılım iş birliğini görüştüğünü açıklayarak, "Avrupa, Avrupa ülkelerine doğal gaz arzını iki katına çıkarmayı planlıyor. Son yıllarda Azerbaycan Arnavutluk, Karadağ, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan'a gaz tedarik edilecek." “ Barışı kabul etmesi Ermenistan’ın ve halkının yararına olacaktır.” Açıklamasını yapıyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 30 büyük Alman şirketiyle yapılan toplantıda yeşil enerji alanında işbirliğinin düşünüldüğü görüşünü ayrıca açıklıyor. Bu konu ile ilgili, "Yeşil enerji üretimi ve Avrupa'ya ihracat konusunda bir anlaşma mevcuttur." diyor.
Azerbaycan'ın Topraklarının 30 yıldır Ermeni işgali altında olduğunu ve İkinci İç Savaş ile toprakların kurtarıldığını hatırlatan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı iki ülke arasındaki barış sürecine değinirken, "Ermeni tarafının benimsediği beş ilke temelinde barış yapmayı teklif ettik. Umarım Ermenistan bu fırsatı değerlendirir."diyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 13-14 Mart'ta Almanya'ya ziyareti sırasında Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Almanya Başbakanı Olaf Scholts ve önde gelen Alman şirketlerinin liderleriyle bir araya gelmişti.
Güney Kafkasya’da lider haline dönüşen Azerbaycan artık Kazakistan Petrolünün Azerbaycan Üzerinden akımı ile, KazTransOil petrol şirketi, Kashagan yatağından Aktau limanına 7.000 ton petrol taşımayı planlıyor. KazTransOil'e göre, PEX Kuzey Hazar Denizi, Ltd. Kazakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Roman Vasilenko, 10 Mart'ta düzenlediği açıklama ile, Kazakistan petrolünün bu yıl Azerbaycan üzerinden başlayacağını söyledi.Daha önce, Kazakistan Başbakanı Elihan İsmailov, “2023 yılının başlarında Azerbaycan üzerinden 1,5 milyon ton Kazakistan petrolünün denize indirileceğini açıklamıştı. "Bakü-Tiflis-Ceyhan güzergahından 1 Ocak 2023'ten bu yana 1,5 milyon ton petrol taşıma konusunda anlaşmamız var. Aynı zamanda gelecekte hacmi 6-6,5 milyon tona çıkarmayı planlıyoruz. Batum ve Özbekistan'a demiryolu taşımacılığı çoktan başladı ve kamyon sayısı iki katına çıktı." Diyor.
Barıştan söz edilirken, bu arada Azerbaycan Devlet Sınır Servisi Basın Merkezi'ne göre, Ermenistan silahlı kuvvetlerinin tümenleri, Zencan Eyaleti'nin en yüksek rakımındaki Azerbaycan Ulusal Sınır Servisi (DSX) sınır kuvvetlerinin Mevzilerine, Qafan Eyaleti'nin Nerkin-And yerleşimindeki mevzilerinden ateş açıyor. Açılan ateş neticesinde Azerbaycan Asker Yaralanıyor. Bu son iki günlük olay demek oluyor, Ermenistan tarafı halen saldırganlığını sürdürüyor. Ermenistan düştüğü kuyuda asılı olduğu ipi kendisi kesiyor. Pastadan pay almayacağı gibi Ermenistan ekonomisinin belli ortak komşularının sunacağı nimetlerinden yararlanacakları bir gerçektir. Ancak tarihsel olaylar, saplantısından sıyrılmasına Fransa ve Rusya gibi ülkeler müsaade etseler. Bu konuda kendi çabaları ve yaklaşımlarının olmayışı Ermenistan’ın önünde bir engel duvarı oluşturmaktadır.
Azerbaycan’ın teklif ettiği kendilerinin de benimsediği 5 İlke kapsamında anlaşma sağlanırsa, Türkiye ile kapalı olan sınırının yeniden açılması ve Türkiye'de çalışan on binlerce Ermeni vatandaşına Ülkesine sıkıntısız ulaşma imkanlarının sağlanacağı, Ekonomilerinin rahatlaması konusunda yardımcı olunabileceği gibi Türkiye ‘de yaşayan vatandaşlarının artık komşusu Gürcistan üzerinden otobüslerle Ermenistan’daki evlerine yolculuk yapmak zorunda kalmayacaklardır. Güney Kafkasya’nın barışla nefes almaya hakkı olmalıdır. Bu konulardan başta Ermenistan, Rusya, Fransa ve ABD artık ilk çağ anlayışlarından vazgeçmelidirler. Hani derler ya “Komşu komşunun Külüne muhtaçtır.” Yangın çıkartanların İtfaiyeci Rolünden vazgeçmeleri gerekmektedir. Dünya’mızın yakasını bırakmayan Doğal afetler karşısında huzur ve barış içerisinde yaşamak gerekiyor
Sağlıklı yaşayın, sağlıcakla kalın.