CHP Kurultayları geçmiş yıllarda halkımız tarafından ilgi ile izlenir ve beklenir di. Ankara otelleri tıklım tıklım dolar yer bulunamazdı. Genel Başkan adayları otelleri dolaşır delegelere kendilerini tanıtır oy talebinde bulunurlardı. Kurultayların olağan ve olağanüstü oluşları çok da önemli değildi. CHP kurultayları demokrasi bağlamında ülkemize önemli kazanımlar sağlardı ve parti içi demokrasi konusunda örnek bir partiydi. Bugünkü Genelbaşkan sayın Kılıçtaroğlu Türkiyede Siyasi partiler yasası ile ilgili gıkının neden çıkmadığı şimdi gün yüzüne çıktı. Çünkü o da bu yapının lideri ve tek belirleyici kişi delegeleri de kemikleştirip istediği gibi parti içi hükümranlığını sürdürüyor. Kazanıyor ancak ülke kaybediyor. CHP ülke sorunlarından bir haber konumundan kendini soyutlayamadı. Ülke sorunlarını tespit edemeyen bir parti çözüm öneremez ve çözüm önerisinde bile bulunamaz.

Bulunmuyor da.

Bu yapı sürdüğü süreçte Türkiye demokratikleşme adına yapabileceği hiç bir şey yok. Artık parti farkı gözetmeksizin demokratik platformda buluşacak iç dinamikler’e ihtiyaç hasıl olmuştur.

Parti içi demokrasi olmayan bir ülke de Demokratikleşme asla olamaz. Yalakalık artık ideoloji haline gelen bir ülke konumundan Ülkemizi kurtarmamız gerekiyor.

Ve bu hareket siyasallaşmadan dernek statüsünde işlevini yerine getirene kadar bınun mücadelesini vermelidir. 1980 nin kokuşmuş anayasasının arkasına sığınarak liderliklerini korumaya çalışanlardan bu ülkeye hayır gelmez vede gelmeyecektir. Türk insanı insan olmaktan kaynaklanan haklarını bile korumaktan aciz duruma düşmüştür, düşürülmüştür. Yapılacak olan bir yasal düzenlemeyi sistem partilerinin yapacağını beklemek beyhudedir. Farklı gibi gözükseler de aslında ayni hamurun ürünleri oldukları aşikardır. Seçilmişlerin tamamı kendilerini seçtiren genel başkanlarına karşı sorumludurlar, halka karşı bir sorumlulukları yoktur. O nedenle bunların halka verebilecekleri hiç bir şey de olmayacaktır. İnsanımızın seçme seçilme hakkı elinden alınmıştır. Ankarada bir Genelbaşkan ve birkaç kişiülkenin kaderini belirleyecek kişileri istediği gibi yazıyor çiziyor ve halkın önüne koyuyor. Halk da bunları onaylamak zorunda kalıyor ilçe kongreleri Genel merkezin tayin edeceği adayları partililerin onayından geçiriyor sözde kongreler yapılıyor. O kongrede sıkıysa bir göreve aday olun iki günde seni alaşağı ederler. Yok böyle bir anlayış. İlçe kongreleri öncesi mahalli delege seçimleri yapılmıyor oysa yasal zorunluluk fakat kim uygulayacak umurlarında bile değil. İlçe başkanları alıyor kalemi kağıdı yaz babam yaz bu yapıdan sağlıklı bir kurum oluşabilir mi? Kurullarını bile çalıştıramayan bır kurum kurumsallaşabilir mi?

Buna da sessiz kalan parti üyelerine ne demek gerekir bilemiyorum. Çünkü onlar da sindirilmiş konumda oldukları için maalesef sessiz kalıyorlar bu da ülkemizin tam demokrasi ile kucaklaşmasını başka başka baharlara bırakıyor...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel