Sevgili okurlarım;  Yeni Yılımızın 2023’ün Ulusumuza ve Vatanımızda yaşayanlara huzur, barış, sağlık ve mutluluk getirmesini dileyerek, Yazımda anlatmaya çalıştığım kötülüklerden ve vahşetten uzak olmanızı temenni ediyorum  “10 OCAK GAZETECİLER GÜNÜ” münasebeti ile tüm Gazeteci ve Yayıncı emektaş arkadaşlarımızın günlerini kutluyorum.      

     Vahşeti anlatmak zordur lakin örnekler sunarken haksızlıklar yapmışta olabiliriz;

    Vahşetle eşleştirilen, Kurtları yırtıcı hayvan olarak görmemizle birlikte, yol göstericiliği insani şefkat duyguları mitolojiden yakın tarihimize kadar anlatımlarla hafızalarımızda yer almıştır.

      Kurtlara genetik yakınlıklarıyla bilinen, kurtlar gibi et obur olmayan Vejeteryan oldukları bilinen Çayır Köpekleri vardır. Vejeteryan olan Çayır köpeklerinin belli özellikleri mevcuttur. Beklemediğiniz ve ummadığınız anda yamyamlaşa biliyorlar.  Oysa Kurtlar aç kaldıklarında, yavrularını tehlikede his ettiklerinde veya koloni halinde yaşamakta olduklarından dış etkenlere karşı savunma güdüsü ile saldırganlaşırlar. Kurtları yırtıcı hayvan olarak görsek bile, Yamyam tabiri bana göre yanlış olur. Asalet simgesi hayvanlar olarak bilinmektedir.

      Çayır köpekleri; Vejeteryan olsalar da, kendisiyle aynı otları yediği için rakip gördüğü (Wyoming ) yer sincaplarını öldürdükleri bilinmektedir. Bazı dişi çayır köpekleri, yaşadıkları kolonideki akrabalarının yavrularını öldürürler, böylelikle kendi yavrularının hayatta kalma şanslarını artırmayı amaçladıkları düşünülür.

      Hayvanlar alemi muamma gibidir,  Hamster’lerin birbirlerini yedikleri gibi zayıf ve yaşama tutunamayacak yavrularını da yedikleri bilinmektedir. Ancak bu durum, yeterli beslenme sağlayamadıklarında ortaya çıkmaktadır. Tahıllar, kökler ve böcekler gibi besinleri içeren çeşitli bir beslenme alışkanlığı yerine anne hamster’lerin “ mısırla” beslenmeleri halinde, kendi yavrularını yedikleri izlenmiştir.    Vahşet konumda olan, Afrika ormanlarında yaşayan bazı kabileleri hafızalarımıza oturtmuş olsak bile, Yamyam sınıfına sokabileceğimiz bir sürü tür mevcuttur,

    Çoğumuz için, Uğur Böcekleri görünüş itibarları ne kadar şirin ve sevimli olursa olsun, görsel görüntüleri bizleri her zaman aldatmıştır. Aslında uğur böceklerinde ve hiç ummadığınız hayvanlarda hem cinslerini yeme içgüdüsellik davranışları mevcuttur. Yaşamımızda çoğunluğumuz küçüklükten itibaren yakalayıp avucumuzda gezdirdiğimiz, sonra uçuşunu izlediğimiz uğur böcekleri, kırmızı renkleri ve eşsiz kanatlarıyla bizlerin sevimli uğur böceği olmuştur. Ama bu böceğin gizli kalmış, karanlıklar ardında, yamyamlık huyu gibi bir sırrı mevcuttur. Kırmızı iki noktalı uğur böceği dahil olmak üzere bir çok uğur böceği çeşidinde, henüz yumurtadan çıkmamış,  ayrı bir uğur böceğinin larvalarını, yumurtalarını yedikleri biliniyor. Araştırmacıların açıklamalarına göre, karşı larva ve yumurtaları yiyen uğur böceğinin larvaları fazla gelişimler gösterir.

    Ayrıca vahşilik ya da yabanilik içgüdüsü olarak da bilinen bu tür davranışlar yalnız hayvanlara mahsus olmadığı insanların daha vahşetli davranışlarda bulunduğu üzücüde olsa kaçınılması mümkün olmayan bir gerçektir. İnsani olmayan hareketlere çok Kızdığımızda “Domuz” diyoruz.

      Domuzlar arasında yavruları ile olan ilişkiler sonucu olarak. Domuzdaki yamyamlık belirtisi genellikle bir domuzun ilk yavrusu ile ilişkisi ahlaki vahşet olarak nitelenmektedir. Bu durumda yamyam hareketleri bazen doğum yapmadan önce, bazen de doğumdan sonra, ya da domuzun gergin, stresli, dış çevreden etkilenen bir durumda olmasından kaynaklı olarak meydana gelen hormonel değişikliklerden kaynaklandığı düşünülmektedir.

     İnsanlara baktığımızda ; Henüz medeniyetle tanışmamış, insani çağdaş yaşamdan çok uzakta kültürel bozuklukların ortamında yaşayan insanlara çoğu zaman "yamyam" "barbar"  "vahşi" terimlerini kullanmaktayız.

    Oysa asıl vahşi olan günümüzün çağdaş,  modern dünyasında sözüm ona kendini "medeni", "asil" ve "soylu" olarak nitelendirilen insanların  kurdukları Emperyalizm, kapitalizm, sömürgecilik  ve ırkçılık çarklarında eritmeye çalıştıkları toplum veya bireylerin yok  oluşudur. Bununla beraber, günümüzde yamyam ve barbar kavramı,  vahşi insanları savaş yanlısı terör odaklı hareket eden devletlerle bütünselliğidir diyebiliriz.

      Artık insan eti yemek olayı toplumsal kabile ve kolonilerde yaşanmasa bile, ferdi hastalıklarıyla azda olsa haberlerde bu tür olaylara rastlanılmaktadır. Dünyamızdaki en tabu konulardan biri, en vahşetinin temel nedeni olarak insanın insana biçtiği değerlerle potada eritilme olaylarının oluşturulmasıdır. Dehşet teorisi ile yaratılan vahşet, saldırganlık, insanı imha etme projeleri, Aslında tabulaştırılmış yöneticilerin, liderlerin hırsları ile hareketleri ve yanlış yönetimleri, birçok vahşet konuları da müsebbipi olarak görülmektedir. Bu tür davranışların,  insanın kendisine yönelik değer algısı ve kölelik korkusunun itaat veya biat bataklığındaki yansıması olduğunu bilmek gerekir.

    Kanibalizm de diyebiliriz Vahşete; Amerika kıtasını keşif eden Kristof Kolomb, Amerika'yı keşif etmesi sırasında insan eti yiyen bir (Karayıp) Kabilesi olduğunu İngiltere Kraliçesi, Isabela'ya bildirmiş. Bu kabile  "Caribe" (Karayip) adı ile anılmaya başladı. Günümüzde o kabilenin Kalinago kabilesi olduğunu biliyoruz. Kraliçe Isabela, insan vücudunun kutsallığına dokunan bu davranışta bulunan, insan eti yiyen herhangi bir kişinin yakalanıp köleleştirilebileceği kararını ilan ediyor.  Bu günkü ABD dediğimiz Amerika kıtasında, Afrika kıtasında ve bir çok kıtada “Kölelik” insanlık vahşeti ile yaygınlaşmış oldu.

     Yamyam tavuklar nadir değildir.

Tavukların dünyasında sosyal bir hiyerarşisi vardır – kelimenin tam anlamıyla gagalama sırası. Bunun dışında tavuklardaki birbirlerine karşı olan yamyamlık öyle çok da nadir değildir. Tavukların sürünün içindeki yabancı tavukların, derisini, etini ve organlarını gagaladığı, yırttığı ve hatta yediği bilinmektedir. Her ne kadar tavuklar (ve diğer kanatlı hayvan türleri) arasındaki yamyamlık bazı ırklarda daha yaygın olsa da vahşet, agresif davranış önleyici tedbirlerle sınırlandırılabilir ve kontrol edilebilir.

     İnsanların ortak bir özellikleri potalarındaki, teşkilat veya kuruluşlarındaki hem cinsin yamyamlık özelliğine sahip üyelerinin, yamyam olmayan duyguları kabullenmeyerek ayrılmak isteyenleri yok etme olaylarıdır.

Bu şekil değişime uğramış insan türlerinin daha büyük intibalı üyelerini, her zaman, kendileri için, derin zararlar yaratılacağını düşünerek, rekabet yaratanları ortadan kaldırmak adına teker, teker yok edilerek, ortadan kaldırdıkları faili meçhul suikast ve cinayetlerin işlendiği görülmüştür.     

   Araştırmacı uzmanlar, bu türdeki yamyamlığın, yasal olmayan düzenlerde yoğunluğunun yüksek olduğu ve Hukukun ve Demokrasinin yok sayıldığı,  sefalet bölgelerinde en sık ve yüksek seviyede meydana geldiğini belirtiyorlar.

       Sağlıklı yaşayın sağlıcakla kalın.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel