(Özel haber) Uzmanlardan psikolojik rahatsızlığı olan hastalara oruç uyarısı

Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Didem Sücüllüoğlu Dikici, "Bipolar bozukluk gibi, psikotik bozukluk dediğimiz şizofreni hastalıklarında kesinlikle doktorlara sorulması gerekir. Bu hastalarda ilaçlar toksit düzeye ulaşmasın diye buna çok dikkat etmeleri gerekiyor. Kullanılan ilaçların kesilmemesi ve doktor kontrolünde saatlerin düzenlenmesini öneriyorum" dedi.

Mevsim sıcaklıklarının etkisini gün geçtikçe hissettirmesi Ramazan ayında oruç tutmayı da zorlaştırıyor. Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Didem Sücüllüoğlu Dikici, yaz aylarında tutulan oruçla birlikte insanların zoru başarmalarından dolayı manevi olarak kendilerini daha iyi hissedebildiğini söyledi. Uzm. Dr. Dikici, "Oruç tutmanın, böyle bir ibadeti yerine getirmenin kişide oluşturduğu manevi bir haz var. Bu haz kişinin kendini psikolojik ve bedensel olarak çok iyi hissettiren bir hazdır. Yaz aylarında bu süreç daha zor oluyor. Bu zorluğu iki yönden değerlendirmek lazım. Yaz aylarında bu kadar zorluk altında oruç tutabilen insanlar bunu başarmış olmanın verdiği hissiyatla kendini daha iyi hissedebilir. Ama diğer taraftan baktığımızda da yaz aylarında olan ciddi su kaybı, kan şekerinin düşmesi aç ve susuz kalınan zamanın uzaması kişide bazı biyolojik sorunlara yol açabilir. Biyolojik sorunlar da psikolojik sorunları tetikleyebilir. Çünkü insan psikolojisi, biyolojisiyle bir arada çalışır. O yönden yaz aylarında oruç tutmak tamamen sakıncalıdır ya da yaz aylarında yine de tamamen oruç tutulmalıdır gibi bir söylem yanlıştır. Her olgunun özelinde kendi açısından değerlendirilmesi gerekir" dedi.

"Oruç tutarken sigaradan uzaklaşanlar sosyal ilişkileri daha iyiye gidiyor"

Sigara ve alkol bağımlılarının Ramazan ayında bu bağımlılıklardan uzaklaşmasının sosyal ve iş hayatlarında olumlu yönde etkilenebildiğini söyleyen Dikici, "Sigara zaten günümüzdeki en yaygın bağımlılık. Sigara içen insanlar genelde, saatte bir bazen yarım saatte bir yani çok sık aralıklarla sigara içerler. Oruç tuttuğumuz zaman bu sigaradan bu kadar saat uzak kalmak eğer kişide ciddi bir bağımlılık varsa doğal olarak bağımlılığın oluşturduğu, bağımlı olduğun maddeden uzak kalmanın verdiği etkilerden yoksunluk belirtilerinden dolayı daha sinirli, daha tahammülsüz, daha gergin olabilir. Ama tam tersine günde iki paket sigara içen insanların bile oruç tutarken hiç zorlanmayı yaşamadığını hatta sigaradan uzak kalmasıyla birlikte çevresiyle olan ilişkilerinin ya da iş yeriyle olan ilişkilerinin, sosyal ortamdaki ilişkilerinin daha iyiye gittiğini bile görüyoruz. Bu aynı şekilde alkol madde bağımlılığı olan kişilerde de oluyor. Alkol maddeyi yoğun ve zararlı kullanan kişiler Ramazan ayında gerçekten buna ara verebiliyorlar. Hem biyolojik olarak temizleniyorlar, hem de psikolojik olarak temizlenebiliyorlar. Çevresiyle, ailesiyle olan ilişkileri düzeliyor. Ramazan ayı o kişiler için tam bir arınma dönemi oluyor" diye konuştu.

"Psikolojik rahatsızlığı olanlar varsa kesinlikle doktorlarına danışmalılar"

Psikolojik rahatsızlığı olan hastaların oruç tutarken doktorlarına danışmaları gerektiğini sözlerine ekleyen Dikici, "Psikolojik rahatsızlığı olanlar varsa kesinlikle doktorlarına danışmalılar. Psikolojik rahatsızlıklar için bazı hastalıklarımız var. Hastalar bize soruyorlar. Onlara oruç tutmalarının bir sakıncası olmadığını söylüyorum ve ilaçlarının saatlerini düzenliyorum. Ama bazı hastalıklarımız var ki uykudan susuzluktan çok etkileniyor. Bunun nedeni kullanılan ilaçlar susuz kaldığında toksit düzeye çıkabiliyor. O yüzden asıl önerim eğer hastalık varsa kesinlikle doktorlarına danışmalarını ve ilaç kullanım saatlerinin düzenlenmesi ve önerilerinin yerine getirilmesi" şeklinde konuştu.

Bipolar bozukluk hastalarına "Sahura kadar oturmayın" uyarısı

Bipolar bozukluk gibi hastalıklarda gece uykusunun çok önemli olduğunu söyleyen Dikici, bu hastaların gece sahura kadar oturmamaları konusunda uyarılarda bulundu. Dikici, "Bipolar bozukluk gibi, psikotik bozukluk dediğimiz şizofreni hastalıklarında kesinlikle doktorlara sorulması gerekir. Çünkü bipolar bozuklukta kullandığımız ilaçların dozlarını ayarlarken hastalarımı çok iyi biliyor, ki biz ara ara iki ayda bir üç ayda bir kan tahlilleri yaparız. Onlara bu ilaçları içerken özellikle yaz aylarında çok dikkat etmeleri gerektiğini, susuz kalmamaları gerektiğini, oruç tutmasalar bile su içmelerini çok dikkat etmeleri gerektiğini söyleriz. O yüzden bu hastalarda ilaçlar toksit düzeye ulaşmasın diye buna çok dikkat etmeleri gerekiyor. Bunun dışında insanın biyolojik ritmi vardır. Bu biyolojik ritmin bozulması bazı hastalıkları tetikleyebilir. Bu da bipolar bozukluk gibi hastalıklar. Bu hastalığa sahip kişilerin gece uykusu çok önemlidir. O yüzden gece sahura kadar uzun süre uykusuz kalmak kişinin hastalığını tetikleyebilir. Aslında depresyon hastası, panik bozukluk hastası eğer hastalık kontrol altındaysa oruç tutabilir. Fakat doktora danışmadan ’Ben artık iyileştim’ diyerek ilaçlarını aniden kesiyor ve hastalık çok alevlenerek geliyor. O durumda ilaç saatinin düzenlenmesi çok önemlidir. Kesinlikle önceden kullanılan ilaçların kesilmemesi ve doktor kontrolünde saatlerin düzenlenmesi öneriyorum" diye konuştu.