Henüz 23 yaşında olan oğlunu 4. iş gününde Soma maden faciasında kaybeden acılı anne Ayşe Öztürk, “Oğlum sabah işe giderken helallik istedi, sonra ’bana biber kızartır mısın?’ dedi. O biberler tavada kaldı. Yediremedik. Hayır olsun diye kızartıp başkalarına verdim" dedi.
13 Mayıs 2014’te meydana gelen ve 301 işçinin ölümüyle sonuçlanan maden faciasının üzerinden üç yıl geçti. O faciada; kimi evladını, kimi babasını, kimi de eşini kaybetti. Manisa’nın Soma ilçesinde yaşanan maden faciasının yıl dönümünde yakınlarını kaybeden ailelerin acısı hala tazeliğini koruyor. 23 yaşındaki oğulları İsmail Öztürk’ü 4. iş gününde kaybeden acılı Öztürk ailesi, ondan geriye kalan bir tişört, bir fotoğraf ve olay sırasında üzerinde olan bir kemerle avunuyor. Oğlunun sabah işe giderken kendisinden helallik istediğini söyleyen anne Ayşe Öztürk, "Bana sarıldı. İki kere yukarı çıktı, indi. Sonra ‘bana biber kızartır mısın?’ dedi. O biberler tavada kaldı. O gün servisi kaçırmış, sonra başka araçla işe gitmiş. Oğlumun öleceği bana malum olmuştu. Onun kıyafetlerini yıkarken ‘anne, anne, anne’ diye sesini duydum. Yarım saat sonra da kaza oldu. O biber tavanın içinde kaldı. Hayır olsun diye kızartıp başkalarına verdim. Ona yediremedik. Namaz kılıyorum, dua ediyorum, hayır yapıyorum. Allah sabrını böyle veriyor" diye konuştu.
"İşe başladığını müjde vererek söylemişti"
Üç yılın acı ve üzüntü ile geçtiğini belirten baba Ramazan Öztürk ise "Oğlumuz için hayır yapıyoruz, dua ediyoruz. Oğlumuz başka bir yerde çalışırken orayı bırakıp madende çalışmaya başlamıştı. Beni arayıp ‘beni işe aldılar’ demişti. Müjde gibi söylemişti. Ondan geriye fotoğrafı kaldı, acıları, dertleri kaldı" ifadelerini kullandı.
Acılı aile, oğullarının ölümüne dayanamadıkları için birkaç parça eşya dışında tüm eşyalarını dağıttıklarını söyledi.