Hem devleti hem vatandaş soymuşlar...

 

 

"Bu kadar da olmaz" dedirten sistem şöyle işliyor: Bir işveren personel alımı için ilana çıkıyor. Başvuru yapan çalışanla maaş pazarlığı yapılıyor. Maaşlar ortalama 800 ile 1.000 TL arasında değişiyor. Bunu kabul eden çalışan İŞKUR'a yönlendiriliyor. Çalışan İŞKUR üzerinden şirkete alınıyor. Böylece işveren çalışan için ödemesi gereken yaklaşık 700 TL'lik sigorta primini de teşvikten yararlanarak devlete yıkıyor. Çalışanın da bordroda maaşı bin 400 TL olarak gösteriliyor. Ancak maaş kartı çalışanın eline hiç geçmiyor. Şirketin muhasebecisi ya da patron maaşı bankadan çekip çalışana anlaştığı oranı veriyor.

 

 

Bir çalışan 1.000 TL üzerinden anlaştıysa kalan 400 lira patronun cebine giriyor. 700 TL'lik sigorta primi de dahil edildiğinde patron bu yolla 1.100 lirayı cebine atmış oluyor. Tekstil atölyeleri, sürücü kursları, kreşler, oteller, gıda firmaları, marketler dahil birçok küçük şirketin bunu sistematik hale getirdiği, kabul etmeyen çalışanı da işten attığı belirtiliyor.

 

 

Sürücü kursunda eğitmen olarak çalışan A. G., sektörde ortalama maaşların bin TL olduğunu söyledi. Bu maaşı kabul etmeyenin iş bulmayacağını belirten G., "Patronlar arasında bir koordinasyon var" dedi. Merter'de bir tekstil atölyesinde çalışan H. K. de, "Bin 200 TL'ye çalışıyorum. Kalan 200 lirayı patrona veriyoruz" diye konuştu. Bir kreşte eğitmen olarak çalışan Ş. K. ise bin TL aldığını söyledi. K., "Geçen şubatta sigortaya alındım. Bordromda asgari ücret görünüyor ancak bu şekilde çalışmıyorum. Bankamatik kartını direkt kreşe verdim" şeklinde konuştu.

 

 

İşveren personel alımı için ilan veriyor.

Başvuru yapan çalışanla asgari ücretin altında bir rakamla anlaşılıyor.

Maaşı kabul eden çalışan İŞKUR'a yönlendiriliyor.

Eleman İŞKUR üzerinden işe alınıyor.

Böylece 700 liralık sigorta primi devlete yükleniyor.

Çalışanın maaşı bordroda bin 400 TL olarak gösteriliyor.

Fakat maaş kartı çalışana verilmiyor.

Bin 400 TL bankadan çekilip aradaki fark tekrar patrona veriliyor.

 

 

Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) yetkilileri, böyle sorunlar yaşayan çalışanların durumu SGK'ya şikâyet etmesi gerektiğini söyledi. SabahGazetesi Sosyal Güvenlik Yazarı Faruk Erdem de, yapılan işlemin usulsüzlük olduğunu ve İş Kanunu'na 102. Maddesine göre idari para cezası olduğunu söyledi. Erdem, "Bu usulsüzlüğün tespit edilmesinin ardından öncelikle işveren teşvikten men edilir" diye konuştu.

 

 

Hükümet gençlere kariyer fırsatı yaratmak, öğrencilere meslek seçiminde destek için önemli bir çalışmaya daha imza attı. İş koçları yaklaşık 3 milyon gençle yüz yüze görüşürken, Türkiye İş Kurumu öğrencilere, 250 meslekle ilgili 8 kitap hazırladı. Meslek Bilgi Bankası öğrenciler, veliler, iş ve meslek danışmanları, rehber öğretmenlere rehberlik sürecinde destek verecek. Kitaplarda adli bilişim mühendisliği, cevher hazırlama mühendisliği, hafıza arttırma cerrahlığı gibi meslekler dikkat çekiyor.

 

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Adana AK Parti Adana İl Kadın Kolları tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen 'Kadınlar Konuşuyor' toplantısında kadınlarla buluştu. Kadınların iş hayatında daha aktif olmalarını sağlamak için mesai harcadıklarını belirten Bakan Sarıeroğlu, "İşgücüne katılım oranı yüzde 33'lere ulaştı. İŞKUR tarafından 8 ayda 717 bin işe yerleştirmemiz oldu" dedi.