2001 Ekonomi krizi öncesi izlenen yarı devletçi karma ekonomik modelin yürümediği ve devletçi politikalardan uzaklaşılması gerekliliğinin anlaşılması sonucunda daha liberal politikalar izlenmesi konusu gündeme taşındı ve ABD’nin görevlendirdiği Kemal Dervişin ülkemize taşıdığı geçici reçete uygulanmaya kondu. Belli konularda bu program başarılı oldu örneğin paramızdan 6 sıfırın atılması bile bu program dahilindeydi. Ancak Derviş programı 10 yıllık bir geçicilik arz ediyordu. Daha sonra Derviş bir takım siyasi oyunlarla siyasi dengeleri allak bullak ederek görevini bitirip geldiği yere döndü. Ancak reçeteleri harfiyen uygulanarak bir nebze olsun Türkiye ekonomik bağlamda rahatlamış ekonomiden sorumlu kadrolar da bu iyileşmenin yüzü suyu hürmetine başarılı kılınmışlardır. Ancak DERVİŞ programı değişen dünya koşullarına uymadığı için belli bir süre sonra başarısız olmaya başladı bu başarısızlık son ekonomi bakanımız Berat Albayrak’a mal edildi. Oysa önceki başarı o dönemin bakanlarına mal edilmesi ne kadar yanlışsa bugün başarısızlığın sayın Albayrak’a mal edilmesi de o kadar yanlış bir yaklaşım olur. Aslında yapılması gerekenlerin hiç birinin yapılmamasından kaynaklanmıştır. Devletçi politikalardan uzaklaşma yerine biraz daha devletçi politikalara yönelmelere başlanması ekonomimizin gelişmesini önlemiştir. Derviş reçetesinin biraz da olsa başarılı olması bazı bakanların ekonomiyi iyi bildikleri ve başarılı oldukları anlamını taşımıyor. Şimdi soruyorum? Derviş ekonomisi dışında ne gibi yenilikler getirdiniz? Buna verilecek cevapları yoktur çünkü hiçbir yenilik getirmemişlerdir aslında en başarılı ekonomi bakanı Sayın Kemal Unakıtan’dı dersem şimdi bazılarınız hadi canım sende diyeceksiniz ama geçek olan bu. İyi irdelerseniz başarılı kim görürsünüz. Ekonomiden sorumlu o devrin bakanlarının hiç birisinin başarılı olduğu söylenemez. Şimdilerde partilerinden ayrılıp yeni yeni partiler kurarak ne adına ne yapmak istediklerini anlamakta güçlük çekmiyormuyuz? Şimdi ekonomiyi eleştirmekle meşguller ne yapacaklarını söylüyorlar mı? hayır çünkü ne yapacaklarını bilmiyorlar yeni partiler niye kurulur? Mevcut siyasi partilerin programları ve demokrasi anlayışları kamuoyunu tatmin etmez ve beklentilerden uzak konumda iseler bir talep doğar ve o talebi karşılayacak yeni siyasi partiler ne yapacaklarını açıklayarak halka kendi görüşlerini arz ederek onlardan oy talep ederler. Sadece mevcut partileri eleştirmekle yetinen partilerin halka verebilecekleri hiçbir şey yoktur. Bunlar yangından mal kurtarıp sahiplenmeye çalışanlar gibidirler. İttifak sistemi bu ülkeye hiçbir şey kazandırmayacağı açıktır. Çünkü insanlar programını tüzüğünü beğendiği siyasi partiye değil ittifaklara yönelmeleri kamuoyunda kabul görmeyen birkaç siyasi partiyi meclise taşımaları anlamını taşımaktadır. Her görüşün meclise taşınması farklı görüşlerin zenginliği anlamını taşıması bakımından önemlidir ancak bunların farklı hiçbir görüşü yoktur. Tek amaçları parlamentoya birkaç Milletvekili sokmak olduğu için sağlık bir yapılanma yerine sadece ve sadece bireysel çıkarların öne çıkması neticesini doğuruyor. Şimdilerde kendi partilerinden ayrılıp yeni parti kuranların samimiyetlerine güvenmek şöyle dursun eleştirdikleri eski partilerinde çok önemli görevler de bulunmalarına rağmen o görevlerdeyken şimdi söylediklerinizi neden söylemediniz? diye adama sorarlar. Görevleri ellerinden alındıktan sonra ve bir daha görev alamayacaklarını anlamalarından sonra partilerinden ayrılıp eski partilerini yerden yere vurmaları onlara puan getirmez tam tersi hem güvenirliklerini hem puan kaybetmelerine neden olur. Nitekim de öyle oluyor Bence yapılması gereken şeylerin başında serbest piyasaya uygun yeni dünya düzenine de ters düşmeyecek şekilde yeni vergi reformları ve müteşebbis ve girişimcilerin önünü açmak için yasal düzenlemelere ivedilikle gidilmesi. Ayrıca Tarım politikalarını masaya yatırıp başarısızlığın nedenlerini bulup hemen çözüm önerilerini hazırlamak. Türkiye’nin tam demokrasi ile kucaklaşması için gerekli yasal düzenlemeleri yapmak. Unutulmamalıdır ki Ekonomi ile Demokrasi at başı birlikte gider.
EKONOMİ’NİN ÇARKLARI
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.