Demokrasi, halkın iradesini temsil eden en temel yönetim biçimidir. Ancak, bu kavramın içini doldurmak yerine sadece bir araç olarak kullanmak, demokrasinin ruhuna aykırıdır. Bugün, siyasi sahnede sıkça tanık olduğumuz durum, demokrasinin bir “şölen” değil, adeta bir “gösteri” hâline dönüştürülmesidir.

Bir siyasi partiyi düşünün. Bu parti, ülkenin kaderini tayin edecek kadar büyük bir güç elde etmiş; üyelerini gece gündüz çalıştırarak iktidara gelmiş olsun. Ancak iktidara geldikten sonra, seçimle gelinmesi gereken makamlara, adeta bir şirket genel müdürü gibi memur atamaları yaparak, halkın iradesini göz ardı etsin. Dahası, bu kararlarına itiraz edenlere, “Sonunu düşün” mesajını veren bir anlayışla yaklaşılsın. Bu durumda, “Ben demokratım” diyen bir partinin, aslında demokrasinin temel değerlerini yok saydığı açıkça görülür.

Gerçek Demokrasiye Duyulan İhtiyaç

Demokrasi, çoğunluk iradesine dayansa da, azınlık haklarını, bireysel özgürlükleri ve eşit temsili garanti altına almalıdır. Ancak, bu anlayışın yerine güç zehirlenmesinin etkisiyle, demokrasiyi bir araç olarak kullanan yönetimler ortaya çıkmaktadır. Bu durum, sadece belirli bir siyasi partiyi değil, doğrudan demokrasiyi ve halkın inancını zedelemektedir. Demokrasi, farklı görüşlerin özgürce tartışılabildiği, her bireyin eşit fırsatlarla aday olabildiği bir sistem olmalıdır. Ancak, bu noktada ciddi eksikliklerle karşı karşıyayız.

Tatlı Su Demokratlarına Bir Uyarı

Demokrasiye sadece sözde bağlı olanlar, karşılarına çıkan muhalif sesleri susturabileceklerini sanıyorlar. Ancak unutulmamalıdır ki, gerçek demokratlar bu tür yaklaşımlar karşısında sessiz kalmayacaktır. Tatlı su demokratlarına karşı, demokrasiye gerçekten inanan bireylerin güçlü bir duruş sergileme vakti gelmiştir. İnsan haklarına saygılı, bireyleri “biz” ve “onlar” diye ayırmayan, çoğulculuğu esas alan bir gücün yükselmesi kaçınılmazdır.

Demokrasinin Panzehiri: Gerçek Demokratik Reform

Bugün, demokrasiyi korumanın yolu, partilerin ve liderlerin güçlerini sınırlandıracak, halkın katılımını artıracak reformlardan geçmektedir. Her partide, her üyenin aday olma hakkı güvence altına alınmalı ve demokratik süreçler şeffaf bir şekilde işletilmelidir. Antidemokratik yaklaşımlar, demokrasiyi bir araç olarak kullananların gerçek yüzünü ortaya koyar. Ancak, bu yüzleşme ancak cesur bireylerin ve gerçek demokratların mücadelesiyle mümkün olabilir.

Sonuç: Yeni Bir Başlangıç

Bugün, demokrasinin yalnızca bir yönetim biçimi değil, bir yaşam felsefesi olduğunu hatırlama vaktidir. Güç zehirlenmesinin bedeni sardığı bu dönemde, bu zehri temizleyecek panzehir, gerçek demokratların cesareti ve kararlılığı olacaktır. Parti yönetimlerinde her üyenin aday olma hakkı sadece bir talep değil, bir gerekliliktir. Demokrasi şölenine yakışan bir mücadeleyle, gerçek demokratların zaferi kaçınılmaz olacaktır.

Kazamız mübarek olsun.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel