Kalite Birliği'ne son günlerde yapılan eleştiri;
"Çok fazla Enformasyon yapıyorsunuz, bu yüzden çalışmalarınız çok fazla ilgi görmüyor, insanları boğuyorsunuz!"
Bu eleştiriyi yapan dostlarımıza teşekkür ediyoruz.
Bir STK düşünün, bir çok projeyi aynı anda yürütüyor.
Ortalama haftada üç eğitim gerçekleştiriyor.
Projelerin tanıtımı ve anlatımı için ziyaretler yapıyor.
Eğitim ve ziyaretleri basına bildiriyor, sosyal medya hesaplarında paylaşıyor.
Alkış ve takdir alıyor.
Yukarıda belirttiğimiz şekilde ki eleştirilerde oluyor.
Elbette eleştirilerden ders çıkaracağız.
Alanımızla ilgili, yani temiz kaliteyi anlatmaya devam edeceğiz.
Milli Ses Ver Projesinden taviz vermeyeceğiz.
Kaliteşehribursa Projesini asla ihmal etmeyeceğiz.
Milli Egemenlik Ve Kalite Yılı Projesinin faaliyetlerini daha da yaygın hale getireceğiz, planlanan 101 eğitim ve etkinliğin üzerine çıkacağız.
Cumhuriyetimizin 100. yılını kaliteli bir anlayışla kutlayacağız.
Milli Eğitim Bakanlığına sunduğumuz raporu, her ay gönderceğiz, okullarda kalite dersinin zorunlu olması talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz.
Kaliteyi kirletenleri, bu ülkenin yıllık 5 milyar dolarını yurt dışına gönderenleri ifşa etmeye, onlara dönük ifadelerimizi daha da sertleştirmeye, TÜRKAK'ı uyarmaya devam edeceğiz.
Birileri istemese de, "TSE" demeye, TSE'yi sevmeye, TSE'ye yönlendirme yapmaya, TSE'yi savunmaya "devam" diyoruz.
25 Şubat'ta başlayacak olan 15. Kalite Ordusu projemizle gençlerimizi geleceğe hazırlamak istiyoruz, 16. Kalite Ordusunun hazırlığını yapıyoruz, 17. Kalite Ordusunu planlıyoruz.
2023 yılında "Planlamayı" gündemde tutmak istiyoruz.
Mudanya Üniversitesi ve Bursa Uludağ Üniversitesi ile işbirliğine gidiyoruz.
Kamu kurumlarına teknik destek vermeye devam ediyoruz, her işimizi de ücretsiz yapıyoruz.
Bu çalışmalarımızı duyurmayalım mı, haber yaptırmayalım mı, paylaşmayalım mı?
Siyaset yapmıyoruz, siyasi mesaj vermiyoruz, bir beklentimiz olmadığı için de kimseye şaklabanlık yapmıyoruz!
Ticaretimiz olmadığı için, 'ürünümüz beğenilmez' diye bir kaygımız yok.
Müşteri kaybederiz diye bir derdimiz yok!
İlmimizin ve bilgimizin zekatını veriyoruz, bu işe bir sermaye koymadık, bir kaybımız da yok.
Yani...
Çok iş yapıyoruz.
Bu yüzden haberimiz fazla, fazla göze batıyoruz!
Farkındayız, birileri için rahatsızlık yaratıyoruz!
Dostlarımızın affına sığınıyor, bizlere katlanmalarını rica ediyoruz.
Kalitesizlere; "Asla vazgeçmeyeceğiz" diyoruz.
Velhasıl;
Çok değiliz, ama çok iş yapıyoruz, birilerine göre de çok oluyoruz!
Devam...
Şunu da merak ediyoruz;
Hiç bir iş yapmayan, siyasi ve ticari rant odaklı STK'lara bir sözü olan var mı?