Çok üzgünüm, artık “bayramımız kutlu olsun”  diyemeyeceğim. Ya Rab; şu kutsal zamanlar ve akan kanlar hürmetine, bizleri, gerçekten onurlu ve huzurlu bayramlara kavuştur. Maalesef bayramlar,  karalı,  yaralı ve yaslı bayramlar oldu.

Yurdumuzda yedi düvel destekli PKK’lı teröristlerin kahpece katlettiği o fidan yiğitlerimiz - şehitlerimizin ve aile ocaklarında feryatlar yükseliyor… Coğrafyamız yanıyor, mazlumlar ağlıyor, yüz binlerce çocuk bir şekere hasretken… Allah aşkına nasıl bayram yaparız?

Kıblemizde zalim Amerika’nın, Esed’li Rusya’nın ve kandan beslenen terör örgütlerinin vahşi füzesi, acaba hangi evde veya camide başımıza düşecek diye ürken o mazlum Müslümanların korkan yüzleri bu bayram güldürülecek mi?
O Amerikalı patronlarına pezevenklik yapan sözde İslam ülkelerinin kukla yöneticileri, aç ve açıkta olan yetimlerine ekmek parası bulabilmek için, bir dolara namusunu satmaya mecbur ve mahkum bırakılan Bağdatlı Fatıma’nın, Kerküklü Züleyha’nın bayramı mübarek olsun denilebilecek mi? Allah aşkına!

 Bu bayram; feryatları arşı titreten, kolları ve bacakları kopmuş Filistinli o, nur yüzlü bebelerin gözyaşları dindirilecek öyle mı? Ey Müslüman!

Bu bayram, oruç tutmanın bile yasak olduğu Doğu Türkistan’da, Çeçenistan dağlarında, Balkanlar’da, Afrika’da; öz yurtlarında esir, zelil ve sefil yaşayan soydaşlarımızın ve dindaşlarımızın acılarına merhem olunacak öyle mi? 
Bu bayram: Benim ülkemde, anarşi ve yoksulluk belasından, toprağını ve ocağını terk edip büyük şehirlerin varoşlarında  bir odada; babaları amelelik yaparak, çocukları sevgiden, okuldan ve bakımdan yoksun su ve peçete satarak sersefil sürünmeye mecbur bırakılan garibanlarımın yüzü gülecek öyle mi?

Çanta dolusu dolarlar harcayıp tatil beldelerinde keyif çatmaya koşan felsefesi, bayramı tatil olan,  rantiyeci, faizci ve milletin kanını emen merhametsizler, bu bayram günü olsun, bu çaresiz ve sahipsiz kesimleri düşünüp, yardım etmek üzere fakirhanelere  koşacaklar öyle mi?

Verdiği bir lira sadaka, on beş lira fitre ve eski ayakkabılarıyla cenneti satın alacağını sananlar… Halkın bir kısmı maddi sıkıntı çekerken, dar gelirlilerin bütçeleri yetersiz kalırken tuzu kuru birtakım Müslümanlar, adam başına 999 liralık ultra lüks iftar ziyafetleri verirken. Çaldıkları kul hakkıyla ve hileli ve şaibeli parasıyla, her sene hac ve umre yapanlar… Ana babaları yakın akrabaları ve komşuları, açlık ve perişanlıkla kıvranırken bir gecelik keyfine milyarlar akıtanlar… 
Değişmeyen o baykuşların keyfini kaçırıyoruz… Öyle mi ya! Bayram bizim neyimize!? Ey Müslüman!

Müslüman kılıklı o Şaron’lar… Ve bunlardan ganimet devşiren duygusuzlar, onursuzlar ve şakşakçıları keyif çatıp eğlenmelidir.? … pişkince..!

Ve sürekli ezilen ve üzülen vatandaşlar da, bu zalimlerin peşine gitmekten ve bu hainleri hala alkışlamaktan vazgeçmedikleri… Kendi hak ve hürriyetlerine, dinine ve devletine sıkı sıkı sarılmadıkça, doğal ve sosyal yasaların neticesi ve ilahi adaletin gereği olarak, bu acı ve perişanlık devam edecektir.  
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel