AK Parti Manisa Milletvekili ve TBMM Çocuk Hakları İzleme Komitesi üyesi Opr. Dr. Muzaffer Yurttaş "Şiddet, taciz, tecavüz ve öldürme; aslında bu sorunlar sadece Türkiye'de mevcut sorunlar olmayıp, tüm dünya ülkelerinde yaşanan gerçeklerdir. Son günlerde basına yansıyan çocuk cinayetleri ülkemizin gündeminde önemli bir yer tutmuştur. Bu konu üzerinde durulmalı ve herkes üzerine düşeni fazlası ile yapmalıdır. Çocuklara yönelik şiddetin ve cinayetlerin sebeplerini incelediğimizde pek çok neden karşımıza çıkmaktadır. Cehalet ve eğitimsizlik başlıca nedendir. Ailesinde şiddet görmüş ve sevgiden uzak büyümüş kişilerin şiddeti bir çözüm aracı olarak gördükleri saptanmıştır. Terkedilmiş çocuklar, boşanmış ailelerin çocukları, çatışma ve şiddet ortamında büyümüş çocuklar, alkol ve uyuşturucu kullanımı gibi etkenler şiddeti artıran ve şiddet gerekçesi olarak gösterilen nedenler olarak karşımıza çıkıyor. Televizyondaki şiddet içerikli diziler ve filmler, şiddet ile ilgili haberlerin olumsuz şekilde verilmesi de şiddete götüren nedenler olarak sayılabilir. Bir düşünürün "cinayetler kırsal kesim kökenli olmasına rağmen, intiharlar kent kökenlidir" sözünden hareketle yaşanılan çevre ve kültürün de şiddet ve cinayetler üzerinde etkisi vardır” dedi.
Silahsızlanma çalışmalarına toplumsal destek verilmelidir. Şiddete neden olan risk gruplarına yönelik özel eğitim çalışmaları yapılmalıdır. Bu grupların topluma kazandırılması konusunda milli eğitim, emniyet, diyanet ve aile ile ilgili kurumlar ortak projeler oluşturmalıdır. Çocuklara yönelik şiddet uygulayanlara karşı cezalarda asla indirim yapılmamalıdır. Çocuk cinayetlerinde faillere idam ya da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmelidir. Yeryüzünde barışı ve huzuru sağlayacak olan, şiddeti önleyecek olan sihirli değnek anaların ve öğretmenlerin elindedir. Çocukluğunda ailesinde sevgiyi gören, sevgiyi yaşayan bir çocuk fedakar ve bilge öğretmenlerin elinde yoğrularak huzurlu bir toplumun huzurlu bir ferdi olarak yetişecektir. Şikayet etmek ve boş konuşmalar yerine hepimiz elimizi taşın altına komalı ve şiddetin önlenmesi konusunda üzerimize düşeni yapmalıyız. Yarın keşkelerle ve bahanelerle yaşamak istemiyorsak şimdi ortak çözüm bulmak için gelin birlikte çalışalım."