MCBÜ’de İLK DERS BAKAN ÖZLÜ'den

 MCBÜ Sağlık Yerleşkesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan törenin açılış konuşmasını MCBÜ Rektörü Ahmet Kemal Çelebi yaptı. Üniversitelerin eğitim, öğretim, araştırma, sağlık ve diğer toplum hizmetlerinin yanında ülke ve dünya sorunlarıyla da ilgilenmek durumunda olduğunu vurgulayan Rektör Çelebi, “Bugün terör dünyanın en büyük sorunlarından biri olmaya devam etmektedir. Özellikle ülkemizde ve bölgemizde yaşananlar çok uluslu bir terör saldırısıdır. Bilinen bütün terör örgütlerini çıkarları doğrultusunda kullanan, büyük güçleri, servisleri ve küresel sermayeyi artık herkes apaçık görmüştür. FETÖ/DEAŞ/DHKPC gibi terör örgütleri sadece birer tetikçidirler. Devletimizin bütün kurumlarının bir gecede bombardımana tutulduğu, tankların sokaklarda masum insanlara kurşun yağdırdığı, ülkenin Cumhurbaşkanına ölüm timlerinin gönderildiği, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bombalandığı, milletimiz, vatanımız, ortak irademiz, coşkumuz ve hayallerimizin hedef alındığı zorlu günler yaşadık. Ancak büyük Türk milleti merhameti, şefkati, sevgiyi, paylaşmayı hakkı ve adaleti yeryüzünde hakim kumla yolundaki kutlu yürüyüşünü, birlik içinde ve sarsılmaz bir irade ve kararlılıkla sürdürmektedir. Türkiye’nin bu mücadeleden başarıyla çıkacağına inancımız tamdır. Çünkü Allah doğruların yardımcısıdır” diye konuştu.
Yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını dileyerek sözlerine başlayan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, öğrencilere başarılar diledi. Manisa’da yetişmiş şehzadeleri hatırlatan Özlü, “Manisa’nın şehzadesi Fatih Sultan Mehmet’in bizim ve dünya için anlamını hepimiz çok iyi biliyoruz. Fakat bu büyük insanın bilime yaptığı katkıların özellikle araştırmamız ve incelememiz gerekiyor. Zamanın en büyük matematikçisi, en büyük gök bilimcisi Ali Kuşçu, Fatih zamanında İstanbul’a özel olarak davet edilmiştir. Fatih Sultan Mehmet sadece Müslüman bilim adamlarından yararlanmamış, Batı’dan da çok sayıda bilim adamını saraya davet etmiştir. Bugün burada teknolojiyi, bilimi, AR-GE’yi, inovasyonu konuşacağız. Bu kavramlar sanki bize ait olmayan ithal kavramlar gibi algılanıyor olabilir, isimleri farklı olabilir ama araştırma geliştirme ve inovasyon bu topraklarda yüzyıllar önce karşılığını buldu. Mesela AR-GE dediğimiz şey Fatih’in bizzat geliştirdiği ve İstanbul’un fethinde kullandığı toplardaki yağlı soğutma mekaniğidir. Fatih Sultan Mehmet araştırmış, çalışmış diğer topların örneklerini incelemiş ve bu mekaniği geliştirtmiştir” şeklinde konuştu.
Bakan Faruk Özlü’nün konuşmasının ardından müzik dinletisi gerçekleştirildi. Daha sonra Bakan Özlü, yeni eğitim öğretim yılının ilk dersini verdi. İlk dersinde bilim ve teknoloji hakkında teorik bilgiler veren Özlü, insanlığa fayda sağlayacak konular üzerinde bilimi geliştirmenin öncelikleri olduğunu vurguladı. Özlü, “Teknoloji üretmemiz gerekiyor. Bizim bütün faaliyetlerimizin odağında aslında bu vardır. Türkiye’nin gerçek açığı teknoloji açığıdır. Ne zaman ki Türkiye teknoloji açığını kapatırız işte o zaman Türkiye ticaret açığını kapatır, cari açığını kapatır. İhracatımız içerisindeki yüksek teknoloji ürünlerin payı yüzde 3,6-4’ler mertebesinde. Bizim sattığımız 100 dolarlık ürünün sadece 4 doları yüksek teknolojiden oluşuyor. Bizim ihracatımızın katma değeri düşük ürünler oluşturmalı. Bunun temelinde de teknoloji var” diye konuştu.

“Mega endüstri bölgeleri kurmak istiyoruz”
Türkiye’nin dört bir yanında, denize ve limana entegreli olarak mega endüstri bölgeleri kurmak istediklerini aktaran Özlü, “Bu bölgeler, Singapur ve Çin gibi ülkelerde var. Bu mega endüstri bölgeleri büyük ölçekli ekonomiye geçiş kapısı olacak. Düşündüğümüz planlamada; bir Doğu Karadeniz’e, bir Batı Karadeniz’de, Güney Marmara’da, Kuzey Ege’de ve Doğu Akdeniz’de mega endüstri bölgeleri kurmayı istiyoruz. Bu bölgeler belli alanlara yoğunlaşacak” dedi.

“Üniversitelerimize sahip çıkmamız gerekiyor”
Üniversitelerde eğitim ve araştırmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Özlü, “Amacımız yüksek katma değerli ürün üretmek ise yüksek teknoloji üretmek zorundayız. Ancak yüksek teknoloji ve yüksek katma değer elde edebiliriz. Bizim Bakanlık olarak bütün amacımız Türkiye’nin yüksek katma değerli ürünler üreten, yüksek teknoloji üreten ve bu sayede cari açığını kapatan, ekonomisini büyüten bir ülke olmasıdır. Burada siz akademisyenlere büyük görev düşüyor. Sizlerin yetiştireceği gençler sanayimizde iş yapacaklar. Bakanlıkta o kadar çalışıyoruz ama en son eğitime dayanıyor. Yüksek nitelikli insan kaynağınız yoksa bizim bakanlığımızın veya diğer bakanlıkların başarılı olması çok zordur. Eğitim ve araştırma boyutu çok önemlidir. Üniversitelerimizi destekleyip sahip çıkmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Markalaşmanın da önemine değinen Özlü, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: 
“Para yani katma değer, tasarım ve mühendisliktedir. Ne zaman ki biz tasarım ve mühendislik kabiliyetimizi geliştirdik işte o zaman kendi markalarımızı oluşturacağız. Yerli marka otomobil diyoruz. Otomotiv sanayide Türkiye çok güçlü bir altyapıya sahip ama markamız yok. Türkiye’nin markalar geliştirmesi gerekiyor.”
Tören, sosyal sorumluluk projeleri ve 2016 yılı bilimsel yayın performansı ödüllerinin takdimiyle son buldu. Törende Manisa Vali Vekili Hasan Volkan Köksal, MCBÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kemal Çelebi, Manisa İl Tugay Komutanı Albay Güven Dere, Manisa İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Can, İl Emniyet Müdürü Fevzi Bilgiç, rektör yardımcıları, öğretim görevlileri, sendika temsilcileri, oda başkanları ve öğrenciler yer aldı.