Selendi'li Doğaseverler Karadaş Ve Kandırmış (Bayrak Tepe) Dağında Buluşacak
Selendi’de doğaseverler tarafından 22 Ekim 2016 Cumartesi günü ilçenin en yüksek dağı olan (1514mt.) Halk Arasında Karataş (Bayrak Tepe) olarak bilinen Kandırmış dağına yürüyüş düzenleniyor.
Doğaseverler yürüyüşe Eski Çıkrıkçı mahallesinden kalıntı Cami minaresinden başlayacak. Bayrak tepe gözetleme Kulesinden Çevreyi gözetleyip, Yağcı dağında Mezarı bulunan Yunan işgalinde 17 Mayıs 1922’de Şehit düşen Halil Efe’nin Mezarı ziyaret edilip program sona erecek.
Demirci Akıncıları 2'nci müfreze Kumandanı Usturumcalı(Makedonya) Halil Efe, 17 Mayıs 1922 'de Selendi Kınık muharebesinde şehit düşen Halil Efe, arkadaşları tarafından at sırtında 8 saatlik yolculuğun ardından Karataş (Bayrak Tepe) dağına kadar getirilip, defnedilir. Eşi Makbule efe de kendisinden 2 ay önce Gördes'te şehit olduğu bilinmektedir.
Selendi’liler bu ziyaretle aziz şehitlerimizin hatıratını canlı tutacak, hem de vefa ziyareti gerçekleştirmiş olacaklar. Şehitlere dualar okunacak ve Halil Efenin Kabrinin bayrağı değiştirilecek.
Selendi Kaymakamı Murat Aydın :’’ Tarihimize sahip çıkmak ve yeni nesillere aktarabilmek millet olarak hepimizin temel görevidir. Amacımız tarihimize sahip çıkıp atalarımızın hatıratını yaşatmak onları yeni nesil’in bilmesini sağlamak.
Eski çıkrıkçıda Yıkık minaremiz var oraları ziyaret edeceğiz, Kandırmış Sultan Türbesini ziyaret edeceğiz. Kurtuluş Savaşı sırasında İbrahim Ethem Akıncı’nın müfrezesinde görevli Kınık tepesin de şehit düşen Halil Efeyi ziyaret edip, kabrinin Bayrağını törenle değiştireceğiz.
Kurtuluş savaşında düşman kahramanların başlarını sırıklar ucunda taşıyıp halkın gözünü korkutmak için kullanırlar. Halil Efenin naşı bu sebep ile düşmanın ulaşamayacağı 8 saatlik yolda at üzerinde bu yere getirilir.
Bizler için bu eziyetlere katlanan ve canlarını çekinmeden feda eden şehitlerimize, vefa adına yapılacak bu ziyaretleri geleneksel hale getirmeyi arzu ediyoruz. Vatan Şehitlerine vefa borcumuz var. Tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun.
Tüm Selendi halkı ve civar komşularımız da bu anma törenine bekliyoruz’’. Dedi.
Halil Efe Kimdir
Manisa'nın Gördes İlçesi'nde doğan, milli mücadelede büyük kahramanlıklar gösteren ve akıncı müfrezelerinden kocası Halil Efe ile dağa çıkan Makbule Yunan işgalinden sonra, Kaymakam İbrahim Ethem başkanlığındaki Akıncı müfrezeleri içerisinde yer alırlar.
Usturumcalı Halil Efe ile 1921 yılında evlenen Makbule, kocasıyla beraber dağlarda mücadele verirler. Çok iyi at binen, çok iyi silah kullanan Makbule, çarpışmalarda haykırışlarıyla silah arkadaşlarına büyük cesaret verir.
20 Yaşında Şehit olduğu, Düşmana büyük kayıplar verdiren Akıncı müfrezeleri, Sındırgı Akhisar sınırında Ulus dağının Koca yayla mevkiinde gece baskınına uğrar. 16 Mart 1922 günü sabaha kadar süren çatışmada 17 Mart 1922 günü Makbule alnından aldığı tek kurşunla şehit olur.
Halil Efe, karısının cenazesi düşman eline geçmesin diye, iki arkadaşıyla birlikte onu kimsenin bulamayacağı bir yere götürüp, toprağa verir.
Gördesli Makbule'nin mezarı Koca yayladan 4 kilometre uzaklıktaki Harlak deresinin Dere çatı mevkiinde bulunur. Mezar yeri kısmen düzenlenir ve başına mezar taşı dikilir. Bu olaydan tam iki ay sonra, 17 Mayıs 1922'de Selendi muharebesinde şehit düşen Halil Efe’nin mezarı ise Karataş’ta (Bayrak Tepe) bulunur ve mezarı düzenlenerek başına mezar taşı dikilir.
Karataş (Bayrak Tepe) Dağında Kandırmış Sultanın Mezarı da Bulunmakta
Kandırmış Sultan (Zeynal Abidin) Civarın en yüksek dağlarındandır. Bu dağ adını bir efsaneden aldığı söylenir. Bir sultan varmış. Bu sultan askerleriyle beraber muharebe için giderken yolu bu dağın zirvesine rastlamış. Burada emrindeki askerlerle birlikte konaklamaya karar vermişler. Dağın zirvesi Ege Bölgesinin birçok yerinden kendini göstermektedir.1514 metre civarında yüksekliği olan bu dağa sultan ve askerleri bir rivayete göre düşman askerlerini gözetlemek için çıkmış olabilecekleri söylenmektedir.
Burada konaklarken oldukça susadıkları ve sultandan su bulmaları gerektiğini söylemişler. Sultan da askerlerine dağın zirvesinde İken olduğu yeri kazmalarını ve altında ki suyu çıkarmalarını söyler. Askerler sultana bu zirvede suyun olmayacağını söyleyerek onun bu sözüne pek itibar etmezler. Sultan kendisi orayı asasıyla kazar. Kazılan yerden suyun çıktığını askerlerin hayretler içinde izlerler. Oradan çıkan su oldukça bol olduğundan askerler kana kana bu sudan içer susuzluklarını giderir ve bu söylem zamanımıza kadar gelir.