Sevgili okurlar; Bölgemizde Güney Kafkasya’nın kapısı olan komşumuz, Ermenistan ve Azerbaycan barışa açılan iki kapı durumundadır. 13 Eylül'de Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecinin özel temsilcisi Serdar Kılıç ile Bakü’de bir araya geliyor.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, görüşmede Azerbaycan-Ermenistan barış süreci, savaş sonrası bölgedeki durum, Türkiye – Ermenistan normalleşme süreci görüşmelerinin yanı sıra bölgesel ve uluslararası güvenlik konuları ele alınıyor.
Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecinin kaçınılmazlarını anlatırken bölgesel barışın komşu ülkelerinin ekonomi ve kültürlerine yapacağı katkı yansımalarını açıklıyor.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Ermenistan Anayasası'nda ülkemizin toprak bütünlüğü ve egemenliğine karşı devam eden iddialar da dahil olmak üzere barış sürecinin karşı karşıya olduğu çağrıların ve üçüncü devletlerin Ermenistan'ın sınırlarının korunmasına katkıda bulunmasını önleyici, bölgesel istikrarı tehdit eden adımlarının mevcut olduğu ve bu doğrultuda adımların atıldığını" belirtiyor.
Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecinin özel temsilcisi, Türkiye Büyükelçisi Serdar Kılıç'ın Azerbaycan ziyareti, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'ın Ermenistan Başbakanı Nicolas Paşinyan ile Azerbaycan-Ermenistan barış projesini görüşmesinden bir gün sonra gerçekleşiyor. "Dışişleri Bakanı Blinken, sınır belirleme kurallarına ilişkin bir anlaşma da dahil olmak üzere taraflar arasındaki son başarıları alkışladığını” belirtiyor.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken ve Başbakan Paşinyan, enerji, ticaret ve yatırım, eğitim alanlarında işbirliği de dahil olmak üzere ABD ile Ermenistan arasındaki bağları genişletmeyi görüştüklerini, ABD'nin Ermenistan halkına ve tüm Kafkasya bölgesine fayda sağlayacak müreffeh, demokratik ve bağımsız Ermenistan'ı destekleme çabalarını sürdürme taahhüdünü yeniden teyit ettiğini" açıklıyor.
ABD Dışişleri Bakanı Matthew Miller yaptığı açıklamada, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'ın 12 Eylül'de Ermenistan Başbakanı Nicolas Paşinyan ile telefonda görüştüğünü ve ”Ermenistan ile Azerbaycan arasında kalıcı ve onurlu barışın önemini yeniden değerlendirdiğini” belirtiyor.
Bakın ne kadar da güzel, ABD’nin ”Ermenistan halkına ve tüm Kafkasya bölgesine fayda sağlayacak müreffeh, demokratik ve bağımsız Ermenistan'ı destekleme çabaları” olduğunu açıklaması, Uzun Mızraklı ABD Güney Kafkasya’da kendisine önemli alanlar açacağının işaretini yapıyor. Demek oluyor. Güney Kafkasya halkı (Kızılderililer gibi) Rusya’nın burnunun dibinde “Dumanla” işaretleşmeye başlamaya hazır olmalıdır. Hay di hayırlısı diyelim.
Rusya Başbakan Yardımcısı Alexei Overchuk, 14 Eylül'de Ermenistan'a yaptığı ziyaret sırasında Güney Kafkasya'daki Basın mensubu Gazetecilere “ Bilgi – iletişim ulaşım” konusunda iletişim geçilmesi hususuna değiniyor.
Alexei Overchuk, "Demek istediğim, bloğun açılması, üç ülkenin liderleri tarafından varılan ve 9-10 Kasım 2020 tarihli ortak bir bildiride yansıtılan anlaşmalar çerçevesinde mümkündür. Bildiğiniz gibi, Rusya her zaman sürece katılmaya hazırdır ve Ermenistan'ın egemenliği, toprak bütünlüğü ve yargı yetkisi ilkelerine dayanarak burada yardım etmeye hazırdır" diyor.
Bakın hele, bölgeye hakim Rusya, ABD Güney Kafkasya kaynaklarından (Pastasından) pay alma yarışını üstü örtülü Afganistan da olduğu gibi bir sesiz paylaşım hazırlığına manevramı yapıyorlar.
Son günlerde İran, Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan tarafından "Zanzgezur" meselesi konusunda çelişkili görüşlerin dile getirildiğini ve bunun Ermenistan üzerinden Azerbaycan’ın Nahçıvan topraklarına dar bir geçit yolunun açılmasına ilişkin üç bölümden oluşan bir bildiri yayınladığını hatırlayın. İran bu yolun açılmasına karşı çıkıyor ve Rusya ve Azerbaycan lehte konuşuyor. Bu arada Ermenistan, bu yoldaki ulaşımın kontrolünün ülkesinin güvenlik güçlerinin kontrolüne geçmesini isteyerek, üçüncü bağımsız güçleri kabul etmiyor.
Sahi emperyalist sisteme sahip ülkelerin ağababaları olan İngiltere bu konuda ne yapıyor? İşterseniz bir göz atalım konuya; İngiltere casusluk servisi (MI6) başkanı Richard Moore, 14 Eylül'de Bakü'ye geliyor ve Azerbaycan’ın bir Üniversitesi'nde bir konferans veriyor.
Richard Moore'un gezisinin detayları hakkında başka hiçbir kaynak bilgi yayınlamadığı görülüyor. Yerel basında çıkan haberlere göre, Richard Moore'un gezisinin amacının sadece üniversitede konferans vermek olmadığının yorumları yapılıyor.
Ajansların açıklamasına bakıldığında, Richard Moore'un Bakü'ye yaptığı beklenmedik ziyaretin, Londra'daki ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı başkanı William Burns ile görüşmesinden bir hafta sonra gerçekleştiği belirtiliyor.
Moore ve Berns'in imzalarıyla, Financial Times uluslararası düzene yönelik tehdit hakkında bir makale yayınlıyor. O yazıda İngiltere Dış İstihbarat Servisi Başkanı ve ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) başkanı şöyle diyor: "Dünya düzeni, insanlığın Soğuk Savaş'tan bu yana görmediği bir tehlike içindedir."
Turan ajansı, "Her iki casus lider de Londra ve Washington'un "Rusya'nın saldırgan eylemlerine ve Putin'in Ukrayna'daki işgal savaşına direnmek için" tek bir cephe oluşturmak için aktif olarak işbirliği yaptığını” belirtiyor.
Rusya’ya karşı cephe oluşturma ve Rusya’yı zayıflatma işlemleri için, Rusya Başbakan Yardımcısı Alexei Overchuk’un söylediği gibi, “Medya basın iletişimi” yerine, Güney Kafkasya dağlarında ABD ve İngiltere’nin Ermenistan’ın eliyle yakacağı ateşin dumanı ile haberleşme bilgilerine hazır olmak gerekiyor galiba.
Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov’un; Bunca emperyalist çabaların bölgede ateşi yakma istemleri karşısında, Güney Kafkasya’da barışı yakalamak için göstermiş olduğu üstün çabaları artık Nobel Barış ödülüne layık olduğunu işaret etmektedir.
Sağlıklı yaşayın, barış içinde sağlıcakla kaln.