Her ne kadar salgın nedeniyle, siyasi partiler tam olarak saha çalışmaları yapamasalar da, bazı partiler yine de sosyal mesafe ve maskelerini takıp, vatandaşı ziyaret ediyor ve özel günlerde halkın gönlünü almaya devam ediyorlar. Ak Partiden ihraç edilen ve Gelecek Partisi'ni kuran Ahmet Davutoğlu, ekibi ve kurmuş olduğu il teşkilatları da kurulduğu günden bu yana ummalı bir şekilde çalışmalarını yürütüyorlar. DAVUTOĞLU VE EKİBİ MUHALEFETTEN DAHA HIZLI ÇALIŞIYOR Tanınmış gazeteci Cüneyt Özdemir bile, Davutoğlu'nun kurmuş olduğu partiyi ele alırken "Ahmet Davutoğlu siyasete girdi. Fıkra bu kadar demiştim" diyor. Davutoğlu şu an CHP'den de diğer partilerden de hızlı çalışıyor. Ak Parti'yi eleştiriyor ve konulara adeta nokta atışı yapıyor. Özellikle korona virüs nedeniyle açılan AVM'lerin açılmasında bir engel yoksa Meclis neden kapalı? Futbol liglerinin açılması bu kadar önemlimi? biraz daha ertelenemez miydi? Diye her konuda fikirlerini beyan ediyor. Salgın döneminde ortaya attığı her fikir, halk nezdinde olumlu karşılık bulan Davutoğlu, "Siyaset kırgınlıkların değil, gönülleri almanın yeridir." Tüm çalışmalarını kendi ekibi, il ve ilçe başkanlıklarıyla yapıldığını her fırsatta dile getiren Davutoğlu, "Siyaset ekip işidir. Saha da gönül vermiş yürekli özveriyle çalışan bir ekibiniz varsa başarının gelmesi kaçınılmazdır" diyor. MANİSA SİYASETİNİN BOŞLUĞUNU GELECEK PARTİSİ KAPATABİLİR Evet çok iddialı bir söz biliyorum. Ama Manisa siyaseti son zamanda çok kirletildi. Her gün değişik entrikaların döndüğü ve özellikle ilçelerdeki hastanelerdeki yaşandığı iddia edilen cinsel içerikli haberler Manisa halkının midesini bulandırdı. Sadece bunlar mı? Ekonomik olarak daralan ve can çekişen Manisa esnafı ve çiftçisi yok olmak üzere. Salgın nedeniyle zaten bitmiş duruma gelen esnaf bir de maliyenin hâlâ göndermiş olduğu KDV'ler ve stopajlarla uğraşmak zorunda kalıyor. İş yerini açamayan esnaf, ileride hem geçmişteki kirasını hem de Devletin istediği stopajı nasıl öderim derdine düşmüş ve karalar bağlamış durumda. MANİSA İL YÖNETİMİ TAŞIN ALTINA ELİNİ SOKMUŞ DURUMDA Gelecek Partisi Genel Merkez kurucular kurulu üyeleri arasında eski vekil Selçuk Özdağ ve Gizem Satıoğlu Öcmenler'in olması genel merkezin Manisa'ya ne kadar fazla önem verdiklerinin göstergesidir. Saha çalışmalarında kendilerini halka anlatma ve tanıtma fırsatı bulurlarsa, Manisa'daki siyasi boşluğu Gelecek Partisi kapatabilir. Genel başkanından tutun kurucular üyelerine, il başkanından tutun ilçe ve belde yöneticilerine kadar hepsi bir birleriyle kenetlenmiş durumda. Manisa il başkanı Mustafa Keskin, bir iş insanı daha önce siyasette bulunmamış ve geçmişine baktığımız zaman ne akçeli işlere bulaşmış nede devleti zarara uğratmış vatansever bir isim. Disiplinli zeki aynı zamanda birliktelik ruhuyla çalışmayı seven tam bir takım insanı. Kurmuş olduğu ekip, kadın kollarından tutun gençlik kollarına kadar her türlü saha çalışmaları yapabilecek düzeyde olması, başarının yakında geleceğinin işaretidir. MANİSA'LININ GÖNLÜNDE SELÇUK ÖZDAĞ FARKI Selçuk Özdağ'ın Manisa sevdalısı olduğunu siyasetle az çok ilgilenen herkes bilir. Belki de vekillik yaptığı yıllar boyunca açmadık telefon derdini dinlemediği insanımız kalmamıştır. Telefonunu tüm Manisa halkıyla paylaştığını ve herkesin telefonuna cevap vermeye çalıştığını tüm Manisa biliyor. Böylesine sevilen ve adı 3 dönem Milletvekilliğinde hiçbir şaibeye, yolsuzluğa ve ahlaksızlığı karışmayan birine Manisalının da sandıkta vereceği bir cevap olacaktır elbet. ARTIK HALKIN BİR ALTERNATİFİ VAR Yıllardır Ak Parti'nin başarılı olmasının en büyük sebepleri arsında, muhafazakar bir kanatta alternatifinin olmamasıydı. Ama artık dengeler değişti. Şimdi sahnede Davutoğlu ve kurmayları var. Muhafazakar, akademisyen, üniversite hocalığı yapmış, uluslararası arenada kabul görmüş kitaplar yazmış, vizyon sahibi zeki bir lider var. Bakıldığında Ak Parti'den ayrılmış nede olsa dense de kurmuş olduğu parti ve fikirleriyle kısa sürede farkını ortaya koymayı başarmış birisi. Tabi daha seçimlere zaman var. Yiğitler bir meydana dökülsün o zaman halk en iyisine ve en hayırlısına karar verecektir. Önemli olan 81 milyon insanın aynı ortamda özgürce, ferah ve mutlu yaşamasıdır. Liyakatin olduğu, adaletin herkes için eşit olduğu, sınıf farkı gözetmeksizin bir arda yaşamaktır. Demokrasi de bu değil mi? Sevgili okurlar. Kalın sağlıcakla..