Soykırımın üzerinden 21 yıl geçti, Bosna'nın acısı hâlâ ilk günkü kadar taze. Hâlâ binlerce anne çocuklarının kemiklerini bekliyor.
Avrupa, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra yaşanan en büyük Soykırımın 21. yıldönümünü anıldı. 11 Temmuz 1995 günü Sırp ordusu, BM korumasındaki Srebrenitsa'ya girdi. 35 bin Bosnalı Müslüman'ın bulunduğu kampta çocuk, genç, yaşlı demeden bütün erkekleri otobüslerle toplu infaz noktalarına taşıdı. BM barış gücünün kendi elleriyle teslim ettiği 8 bin 342 Bosnalı, 3 gün içinde katledildi. BM'nin ve Avrupa'nın sadece seyretmekle yetindiği soykırım, 100 bin Müslüman'ın öldürüldüğü 3 yıllık Bosna Savaşı'nın son perdesi oldu. Üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen Bosnalılar hâlâ savaşın acılarıyla yaşıyor, suçluların yargılanmasını bekliyor ve hayatını kaybedenlerin cesetlerini aramaya devam ediyor.
Akıtılan kan Müslüman kanı... Müslüman annelerin feryadı göğü... inleten haykırışlar!
Suriye’de ve İslam coğrafyasında oluk, oluk akan kanı Avrupa, Asya ve Amerika bütün liderler zalimane seyrediyor. Avrupa’nın ve dünyanın bütün idarecileri bilmelidir ki, hepimiz aynı dünya köyünde yaşıyoruz. Bu köyün de Suriye ve diğer mahallesinde kan ve acı varken, Avrupa mahallesinde huzur ve sükûn olmaz.
Merhum Aliya İzzetbegovic’in şu sözünü hiç bir zaman unutmayınız. “Ne yaparsanız yapın, ama soykırımı unutmayın. Çünkü; unutulan soykırım tekrarlanır!”
"Bu soykırımda asıl sorgulanması ve yargılanması gerekenler Sırp canilerinden çok; Srebrenitsa'yı 'Güvenli Bölge' ilan ederek Boşnakların silahlarını toplayıp onları Sırp katillere teslim eden, hava harekatını kasıtlı olarak engelleyen "tek dişi kalmış canavar" batıdır.