Dünya Kadınlar Günü’nün ortaya çıkışı: 8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma “zenci işçi kadının” daha iyi çalışma koşulları isteğiyle çalıştıkları tekstil fabrikasında greve başladılar. Fakat polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi ve arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan polis barikatından kaçamaması sonucu 129 kadın zenci işçi can verdi. Bu işçilerin cenaze törenine binlerce kişi katılmıştı.

Amerikalı hak ve özgürlüklerini arama noktasında sendikal bir yapılanma olan kadınlar gününün kanlı bir geçmişi var…

Dünya Kadınlar Günü kutlama tarihinin 8 Mart olarak saptanışı ise, 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda kararlaştırıldı. Adı da, "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak belirlendi.

12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nde dört yıl süreyle kesintiye uğrasa da,  Türkiye'de 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlamıştı.

Kadın Önce Annedir…

Kutsal rolü olan paha biçilmez kadınlar: Detayları çok iyi görebilen, inceliklerden zevk alan, zeki ve bir o kadar da şefkatli insanlar olarak yaratılmışlardır. Kadın ve erkeğin her biri insanın yarısıdır. Kadını yok sayan erkek, kendi yarısından vazgeçmiş demektir.

Toplumu doğuran kadın aynı zamanda toplumun diğer yarısına eştir. Kadın yaratılışının gereği olarak merhamet, güzellik kaynağı bir ahlak ve erdemle tüm toplumu sararıp kuşatır. Eşi olan erkeğin yanında evin idaresinde, çocukların eğitim ve bakımında, adeta dengeleyen sıcak sevgisiyle erdemlere taşıyan bir esenlik soluğu dur o. Toplumda, çalışma hayatında ve bulunduğu her ortamda dost ve yardımcıdır karşı cinse…

İş hayatında, yüreğine nakşolmuş merhamet sarmalıyla ayrı bir dokunuşla mesleğini icra eder:

Öğretmendir, anne sıcaklığıyla burcu burcu sarar öğrencilerini, nesiller onun elinden adım, adım yürür dünyaya. Milletvekilleri, bakanlar, başbakanlar, generaller, doktorlar, hukukçular, mühendisler… İlk derslerini ondan alarak meslek icra etmektedirler.

Kadın fıtratından getirdiği incelik ve nezaket, yüreğine dokuduğu eşsiz sabır, merhamet ve adaletin terazisini öyle dengeler ki… Doktordur yumuşak o yüreğinin nazenin sancılarına şifa olabilecek bir duyarlılıkla dokunur her bir hastanın yüreğine ve bedenine. Onun parmaklarından şifa akar insanlığın kurumuş kalbine ve damarlarına. Mimar olur, asık suratlı beton binaların içinde bir kır menekşesi gibi size gülümserken ciddi duvarlara, camlara memure olarak tebessümler yağdırır.

Kadın, eş olarak erkeğinin yanında vakur, adaletli ve merhametli haliyle evindeki dirlik ve düzeni en güzel bir şekilde sağlar. Onunla evin havası burcu burcu kokarken, renk cümbüşü çiçeklerin rayihası yayılır her odaya onun o tılsımlı varlığından. Her bir hareketi, her bir duruşu sabrın ve özverinin engin kuşatıcılığıyla insanlığa bıkmadan, usanmadan hep ümit aşılar…

Bediüzzaman Hazretleri, Hanımlar Rehberi isimli eserinde evlilikte “kadında sadakat ve emniyet, erkekte ise cesaret ve sahavet (cömertlik) en temel özelliktir” der.

Alemlerin Yaratıcısı Yüce Allah, kadın ve erkeği birbirinin eksiklerini “tamamlayıcı” ve ancak ibadette üstün gördüğünü belirtirken ve elçisinin (sav) hayatı da önümüzde capcanlı dururken günümüzde insanlara ne oluyor ki, “Kadın mı, erkek mi üstün?” tartışmaları içinde cinsiyet ayrımcılığı yapıyorlar? Hatta bazen buna İslami feminizm adını da takmaktan gocunmuyorlar…

Kadın ve erkek birbirini tamamlar. Tıpkı elmanın iki yarısı gibi…

Kadın desteğini alanın sırtı yere gelmez,

Kadınları karşısına alan da iflah etmez.

Kadın elinin değmediği hiçbir iş başarıya ulaşmaz.

Konuşmayı bilmezken onlar dünyamızda…

Hayatın her anında yanımızda…

Ve unutmayın ki her kadın bir annedir…

"Cennet annelerin ayakları altındadır”!

Anneden daha değerli ne vardır?

Bir tebessümün, bir kucak açışın, kırık kalbi tamire yeterli bulur. Fakat onun bir tek kusuru vardır: Kendisinin paha biçilmez bir varlık olduğunu hiç aklına getirmez…

Kadınlar olmasaydı erkekler olur mu? Benim için kadın eşimdir. Hayatımı paylaştığım iyi kötü günde yanımda olan eşimle birlikte tüm kadınların kadınlar gününü kutluyor, saygılarımı sunuyorum.

Elbette en büyük saygıyı, selamı hak edenler, şehitlerimizin anneleridir, minnetle, hürmetle yad ediyor, kutluyorum onların da kadınlar gününü.  

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner42

Haber Sabah
Manset24 Haberleri
Haber Entel